Eski bir şarkısın sen,
Dudağım da hiç eskimeyen.
İçimde bir nefes aşkın,
Boğazımda düğümlenen.
Sesini duyduğumda başkalaşır duygularım,
Önce bir çiçek açtı ilkbaharda,
Bütün çiçekler açtı sonra,
Kuşlar ötüp,
Böcekler gezdi kuru toprakta.
Önce yaktı güneş tenimi,
Yürüyorum bir yol, bir cadde,
Bulutlar kapkara gökyüzünde,
Yürüyorum umutlarım kayıp şehirlerde,
Gündüz gecenin gölgesinde.
Alıp beni götürür bu rüzgar,
Özledim, mavi denizlerde hissettiren gözlerini,
Bir çocuk kadar masum gülüşmelerini,
Avuntu dolu, mutluluk dolu sözlerini,
Özledim, gerçek olan herşeyini.
Şimdi bir sonbahar gecesindeyim,
Yağmurda susmuştu artık...
Sessizlik belli eder gecenin geldiğini.
Uzanıp kaldırımlara, dünyamı ararım gökyüzünde,
Buluşlarım oluşumdan ibarettir ki; dünyam yoktu benim.
Yaşıyorum, olmayan dünyamın, olmayan ekseninde,
Kalkar gider bir gemi usulca yüreğimden,
Dalgalanır yalnızlığım, kısaldıkça ağlayan ömür kıyımda...
Gece bütün varoluşları alır götürür zihnimden,
Ve Ağlatır beni ölüm, ondan korkmadığım halde.
Bir evin penceresine vurur kendini ay,
Aynı sokaklarda yürüdük,
Beraber paylaştık acılarımızı.
Aynı yollar da volta attık
Elimizde tesbih aynı ortamlar da sallandık
Biz sevdiklerimize bile aynı sözleri söylerdik
İkimizde aynı sevdaları yaşadık
Bilmiyorum hiç sevdinmi beni,
Bir eylül akşamında sana sığındım
Yalnızlığıma çare olman için.
Sevdim bazen gülüşünü,
Ağladım biraz olmayışına,
Yaprakları düşerken ağaçların bir sonbahar oyununda,
Oyunculardan yoksun rüzgarlar esiyor deniz kıyısında...
Bulutlardan kaçan yağmurlar, tenimde anlam buluyorlar,
Sesimde bir sessizlik yankısı, acım yüzünün hoyratında...
Kalbimde bir deniz kızı, gökyüzünde hüzün yıldızı,
Gidişindi elbet beni böyle hüzünlendiren,
Başka hiçbir şey yoktu yüreğimi acı ile titreten,
Ben seninle vardım, sensiz bir hiçtim bu sokaklarda,
Sensizlikti beni böyle kederler içinde bitiren.
Ayrılık kor alevler yakar yüreğimde,
Bu şaire henüz hiç kimse yorum yapmadı. İlk yorum yapan sen ol!