Hasan ince bir delikanlı,
Ovada anasıyla yaşardı...
Bağ bahçe eker dururdu,
Dünyasında bir anası vardı!
Bir de atıyla arabası,
Gider gelirdi pazara...
Ardından ana duası,
Gelmeden hiçbir nazara...
Pazarda bir kıza rastladı.
Obadan bir kızdı 'Emine' adı...
Ruhu birden bir hoş oldu,
İçine bir büyük sevgi doldu...
Ovalı Hasan, obalı Emine,
Görmeden edemez oldu...
Birkaç hafta sonu yine,
Gönüller yeşerip soldu..
Hasan karar verdi Emine'ye,
Annesine 'seviyorum' diye...
Sevgisini içten içe döktü,
Emine hayaliyle önüne çöktü...
Emine de Hasan'ı unutmadı,
Ruhuyla kaynaştı ona...
Dilinden düşmedi adı,
İçin için bulaştı ona...
Aşk içinde bir hoş oldular,
Ailelerine açtılar sevgiyi...
Bazen boşaldı bazen doldular,
'Birbirimizi seviyoruz..' deyi.
Sonra obanın katı kuralı,
Ovalının başına dert oldu...
Bu dünya durdu duralı,
Ovalının başına dert oldu...
Hasan'a yüklediler tuzu,
Bir çuval ovadan yukarıya...
Hasan'ın yetmedi gönül hızı,
Yükü ağır geldi fukarıya...
Emine önde Hasan ardında,
Çuval omuzunda Hasan'ın...
Bütün gücüyle dağa vardığında,
Nefesi yüreğinde Hasan'ın...
'Emine'm ben daha çıkamıyorum!
Burdan yukarı gidemem gayri...'
'Ver! ' dedi Emine, 'ben gideyim...
Unut artık beni gayri...'
Hasan yüreği parça parça,
'Emine'm gitme bırakıp beni...
Ben nasıl unuturum seni...
Ben gelemedim! Sen gel gayri...'
Dedi, inleyerek aşağı yöneldi,
Emine'nin aklına töresi geldi...
Bir an her şeyi atası bildi,
Delicesine obasını göresi geldi...
Hasan perişan yardan uçtu...
Yar için yardan uçtu!
Boynunda Emine'nin atkısı,
İçinde Emine'nin tutkusu...
'Emine'm! ...'dedi dağlar inledi.
Ormanda kurtlar kuşlar dinledi...
Emine'den ses yok, gitti.
Hasan suya atladı boğulup yitti...
Sular yuttu garip Hasan'ı,
Bir yunus gibi aldı içine...
Geriye atkısı kaldı bir anı,
Bir yunus gibi aldı içine...
Emine'ye birden ayan oldu!
Doldu Hasan bütünüyle içine...
Dayanılmaz bir an oldu,
Emine de sevgiyle çarpıldı yine...
Aradı...'Hasan, Hasan'ım! ...'diye,
Dağlar inledi, sessiz sessiz...
Hasan duysaydı 'canım' diye,
Sarardı bağrına sessiz sessiz!
Ovanın Hasan'ı boğuldu...
Bir bahar meyvesi gibi!
Yemyeşil ince ve narin,
Bir bahar meyvesi gibi...
Emine çıldırdı birden,
Gözü açıldı gördü her şeyi...
Hasan yoktu kayboldu birden,
Gönlü açıldı gördü her şeyi! ...
Hasan sessiz, Hasan yok!
Emine de astı kendine...
Artık! töre, artık yasa yok...
Emine de astı kendini...
Töreler yasalar durdu...
Bu acıya dağ taş kudurdu!
Bir insan için böyle mi olurdu?
Bu acıya dağ taş kudurdu!
Hasan bir töreye boğuldu...
Suyun derenin suçu yok!
Emine de bir töreye boğuldu!
Suyun derenin bir suçu yok...
Boş dünya bomboş kalsın!
Sevenler neden böyle olsun...
Bırakın herkes muradın alsın,
Sevenler neden böyle olsun?
Artık! ne ova ne de oba,
Neye yarar bir töre çaba?
İşler gelmeyince hesaba,
Sevenler neden böyle olsun?
Dağlar ses verin yiğitçe! ...
Sular akın oyarcasına...
Daha nasıl olur öğütçe,
Sevenler neden böyle olsun? ...
İnce Hasan'ım, güzel Emine!
Derdim artıyor andıkca yine...
Sizleri yaşıyor sandıkca yine,
Sevenler neden böyle olsun? ...
Necmettin Özelçi.
20 Ocak 2002 - Ankara.
Kayıt Tarihi : 25.6.2006 14:43:00





© Bu şiirin her türlü telif hakkı şairin kendisine ve / veya temsilcilerine aittir.
* Televizyonda oynayan ' Hasan Boğuldu ' isimli filmden esinlenerek aynı gün filme uygun düzenlenmiştir...

Bu şiire henüz hiç kimse yorum yapmadı. İlk yorum yapan sen ol!