Ben Veteriner Hekimim
Tarih öncesi sur gibi ayaktayım
Asırlık çınar gibi köklerim
Ben her yerdeyim
Bazen kar kaplı dağlarda bazen çöllerdeyim
Rüzgarlar gibi hayat taşırım
Bir gelsen diyorum
Güz gülü tomurcuk açar gibi
Uzun yolculukların sonu gibi
Uzun nehirlerin kaynağı gibi
Zifiri karanlıkları yırtan bir güneş gibi
Bir gün gelir unutursun
Yaşanmamışlıkların sancısını
Bir tablo gibi izlersin geçmişini
Mıh gibi çakılır hatıralar aklına
Unutur çiçeklik sancılarını
Bir özlemin içinde büyüdüm kalbim
Sımsıkı tutacak avuçlarımdan
Önce annemin elini tuttum
Sonra babamın
Hep sıcacık bir gülüş aradı gözlerim
Sonbaharda yağmurunu dinle
Bir kupa sıcak kahve
İçindeki yabancılarla anıları paylaşmak
Ve bakmak gökyüzüne öylesine muhtaç
Yalnızlıkta güzeldir
Bir haykırış kopuyor içimde
Sanki İsrafil sura üflemiş
Telaşlı kalabalığın içine düşmüş gibi
Bakarak anlamaya çalışmak hayatı
Yalnızlık evet belki de tek alın yazısı insanoğlunun
Bir endişenin içinde büyüyorum
Korkunç bir hengame
Nefes almakta zorlanıyorum.
her işimiz çok acele
Durup bir saniye nefes almak
Çok mu zor?
Ben senin sevdanı avucumda sıkarken sevdim
Tek tek açıldı parmaklarım önce
Oysa sımsıkı tutmuştum sevdanı
Gizli hazinelerin saklandığı hazineler gibi
Sana sımsıkı bağlandım
İki yıldız arası mesafe
Karanlığın geceye battığı
Uzakları göğsüm ve kalbim arası mesafe kadar yakınlığında
Mesafeler daralır sancılarını sıkışıklığında
Bilir misin ne kadar zor seni bekleyip
Yollar sılaya çıkar
Çeşme başları soğutur yürekleri
Kor gibi sımsıcak bir sarılmanın
Buz gibi soğumuş yüreklerinde
Annemin kavanozlarının şıngırtısında
Bu şaire henüz hiç kimse yorum yapmadı. İlk yorum yapan sen ol!