dışarıdan bakınca sonsuz görünürdü
feride teyze’nin yaprakla kaplı bahçesi
kapıya yakın eski köpek kulübesiyle arkadaş
hanımeli kokusu karşılardı gelenleri
arada telefonu çalar, oğlu arardı
çevirsen on dakikalık yoldu sıfır
bir ceviz ağacı vardı tam ortada
bahçeyi gölgeleyen koca bir şemsiye gibi
biriket bahçe duvarına yakın
küçük kardeş gibi dururdu muşmula ağacı
ayvayla bakışırlardı da
yüz bulamazdı çirkinliğinden
bir gün sonbahar geldi feride teyze’nin evine
bir bir kopuverdiler yapraklar o bahçeden
önce kocası, sonra kendisi
en son bakımsızlıktan köpeği ve kedisi
sonra sattılar çocukları, neleri varsa elde kalan
kesildi ağaçlar, döküldü betonlar
kuşlar da sustu yitirişlerin dokunuşunda
öyle ya, en acı halidir ölüm, bitmeyen sessizliğin
çocukluktan bilirim, terk edilmişlikle birdir bu şehir
susuşlar bir biri ardına sıralandıysa eğer
toprak yollarda tozan tekerlekler
bir tek bekleyenler için dönmez olmuştur
anneler bile duymaz, o yarım kalmış sevgileri
özlemdir oysa o, kavuşunca değil, sevilince biter
"gel benim derdime bir derman eyle
alemler derdine derman olansın
özümün hükmüne bir ferman eyle
alemler hükmüne ferman olansın" *
o yapraksız ve tozlu kasabada artık
özlenenlerin sesi bir bir yiter
ışığını yitirmiş mavi telefonlar kalır
konuk bir yorgunluktur hanımeli kokusunda
sadece bir anı gibi, alınmaz, hep satılır
ölüm müdür ki bir kara kış günü bizi aklayacak
tek isteğim, tek özlemim, tek bekleyenim
ve unutulur her geçen gün gibi
yaşanıp bitince anlaşılır ancak
*Pir Sultan Abdal
Kayıt Tarihi : 5.11.2025 23:11:00
Şiiri Değerlendir
© Bu şiirin her türlü telif hakkı şairin kendisine ve / veya temsilcilerine aittir.



Bu şiire henüz hiç kimse yorum yapmadı. İlk yorum yapan sen ol!