Ben içimde senden taşan ateşi,
yakıp kavuran o kırgınlığı,
ayaklar altına aldığım gururumu susturamadım…
Ne kadar bastırsam da,
ne kadar görmezden gelsem de
seninle yanmaya yazgılı bir yangındı içimdeki.
Söylesene, sahi…
Hangi günahın acısıydım ben?
Hangi gecenin sessiz sitemi,
hangi kalbin yarım kalan hikâyesiydim?
Senden önce açılmış bir yaranın kabuğu mu düştüm ben?
Yoksa hiç hak etmediğim hâlde
bedelini ödemek zorunda kaldığım bir geçmişin mi vardı omuzlarında?
Hangi yaranın merhemiydim?
Sürdükçe acıtan,
dokundukça kanatan,
bir türlü kabullenemediğin o sızının yerine mi koydun beni?
Ben iyileştirmek için çırpınırken,
sen kanamaya devam etmeyi mi seçtin?
Ve en çok da…
Benden neyin intikamını aldın?
Ben seni severken kendimden vazgeçtim,
sen beni unuturken tereddütsüz bir adımla çıktın yolumdan.
Ben kırıldığımı bile söyleyemedim,
sen kırarken hiç susmadın.
Hiç işlemediğim bir suçun mahkûmu gibi baktın yüzüme,
suçum yokken ceza verdin,
yaram yokken kanattın beni.
Sanki önceden yanmış birinin ateşine attın kalbimi,
ne için olduğunu bilmeden.
O yüzden soruyorum şimdi,
bu defa kaçmadan, saklamadan söyle diye:
Ben hangi yanlışın doğrusu olmaya çalışırken
kendimi yüreğimi,sana kurban ettim…?
Ve sen,
beni kaybederken hiç acı duymadan
hangi vicdanın rahatlığıyla çekip gittin…?
Hangi dokunulmamış masumluğu
Benden uzaklaşan adımlarına yükleyip gittin?
@dsız...
Suskun Adam ZeyneppKayıt Tarihi : 24.11.2025 00:30:00
Şiiri Değerlendir
© Bu şiirin her türlü telif hakkı şairin kendisine ve / veya temsilcilerine aittir.




TÜM YORUMLAR (4)