Halk Polikinliği Şiiri - Ceyhun Atuf Kansu

Ceyhun Atuf Kansu
47

ŞİİR


51

TAKİPÇİ

Halk Polikinliği

Kizartma yok, kizartmalar yasak
Gözlerinde Rumeli kokusu geyik
Salvarinda üç solgun çiçek
Bakiyor tek yönlü bir beslenmeden:

Ne diyor bu adam?
Hangi kizartma, doktor?
Av eti diyelim ve patlican kizartmasi
Kitaplarimiz öyle yaziyor

Canim doktor, gülüm doktor, ben bir isçi kadinim
Ama dedigin olsun
Kizartma yemem bundan sonra
Ebegümecini güneste kizartirsam.

Dur burda. Bilgini gözden geçir yeniden.
Bilgilerim... Nedir bildiklerim?
Toplumsal bir yayiktir migde
Çalkayan yufka dürümle kutsal bulguru

Ögle yemekleri, aksam yemekleri öyleyse
Soyut kaliyor bir yerde
Halkin sofrasidir ilk ögreti
Mora çaliyor kasimpatlari

Bir ara kaçip gitmek istiyorum
Tarlalarda yesil yamalar var
Suyun ince ipligiyle dikilmis
Bunalimin görünmez ignesiyle...

Yoruldum birara dinlenmek istiyorum
Yel eser yaprak döker akçakavak
Bilgi nedir? Diyelim elin anatomisi
Halime'nin elleri nasirlidir, elleri,

Elleri ya. Bakma diridir gögüsleri
Dört mesmim bal döker dilleri
Oturup konussak akçakavagin altinda
Vakit yok ki söz gölgesinde yorgunluga

Çok hasta... Çok kadin... Çok çocuk
Çalismak... Tapinagidir yalnizlarin
Ayartma beni akçakavak
Isimi bitirince gelirim...

Neye yarar bilgi dedikleri
Bu soru önemli, neyi, kimin için bilmeli?
Bilmek için bilmeli, sakalli solgun matematik
Öyle ögretir duvarlar arasinda

Oysa Arapça'yi bilir miydiniz?
Bir çay geçer ortasindan
Ekinden önce iki büklüm kadinlar
Toplayip taslari bir yere yigarlar

Kolay sürülsün diye bir avuç toprak
Oniki teneke tohum attin diyelim
Kurak olur, dolu vurur
Iner atiya aldigin bugday...

Tanri, der halk bilimi
Yoksul adamin tarlasinda dolu
Bakiyorsun Posof dolaylarinda çayir
Igdir ovasinda pamuk oluyor

Tanri diyeceksin sen de
Çayir çimende eli açik olan
Arpaçay düzünde bir avuç bugdayla
Neden kesiyor halkin payini?

Insan sorumludur Tanri'dan
Kul olmaktan, fizikten ve dogadan
Tanri en eski devrimcidir, insanla gelir
Musa insan, Isa insan, insan Muhammed!

Dur burda. Gün isidi.
Bilim de isir yakinda
Gün kimden yana? Sen kimden yanasin?
Ben Arpaçayli köylülerden yanayim

Yigit, kocaman, kirsaçli Vartoludan yana
Koca deryasina düsmüs dünya tarihinin
Dalgayi dalga yapan kullardan yana
Inebolulu kayikçilardan

Bir asma çardagi büyütmüs kapisinda
Terzilerden ve denizi çeken pul pul günesten
Terli lüferleri bir umutsuz yorgunluktan
Sepetlerinde dinlendiren balikçilardan yana

Bak, disarda güz yagmuru
Güz ana geldi zerdaliyi soydu
Dokuyup damla damla örtüyor
Dallarin rahmet yorganini

Soyunmalardan utaniyorum ben simdi
Adamin bacagi agriyordu
Soyun, dedim, kiçinda donu yoktu
Bu adam ince gürgen dallarindan

Yontup yontup küfe yapar üzümlere
Haydarpasa rihtimina dogru deniz
Bir kirlangiç uçusu ötederir
Ve deniz utançsiz bir soyunmadir her zaman

Tartilardan utaniyorum: bebekleri tarttikça
Dokuma tezgahlarindan, giysilere baktikça
Fatma anamizin oglu Hüseyin! Ya senin gözlerin
Sütsüz büyüyen bir gülüstür yeryüzünde

Kutsal kitaptaki somunu bölüserek aranizda
Gerdeklerden, biçaklardan, çayir kapilarindan gelerek
Insanin tan yerinden vardilar günümüze
Bilgisine nesnelerin soyutu yadsiyarak

Demek soyut... Içit, yiyit, binit gibi
Soymaktan türeyen bir kurnaz sözcüktür
Böyle binip gelmis çeliskilerin sirtina
Içiciler, yiyiciler, binicilir soyu.

Siirin, bilimin elinde soyut tüfektir düzene
Böyle geliyor soygunlar, ortalik kararinca
Siir soyunmus uyurken, bilim yatmis yatak yorgan
Basilmis evlerimiz el ayak çekilince

Simdilik kavaklara ve kasimpatlarina bakarak
Yaziyorum reçetemi: Gerçegin kalp ilaci
Ivecen biri alip gelsin halk anadan
Kurtulusun derman otunu

Ben bu bilgeligi güz anadan ögrendim
Soyarken akçakavaklari: Ne güzeldir onlar
Kapinin önüne çikinca gördüm: Güz yagmuru ve günes
Dokuyorlar gerçegi, yarini giydirmeye.

Ceyhun Atuf Kansu
Kayıt Tarihi : 21.4.2016 15:09:00
Yıldız Yıldız Yıldız Yıldız Yıldız Şiiri Değerlendir
Yorumunuz 5 dakika içinde sitede görüntülenecektir.

Bu şiire henüz hiç kimse yorum yapmadı. İlk yorum yapan sen ol!

Ceyhun Atuf Kansu