Herkesin söyleyecekleri var.
Kimi ilginç kimi değil.
Her insana bir hayat lazım,
Hayata insan değil.
Neler gördüm geçirdim deme.
1919 yılının 19 mayıs sabahında,
Deniz hırçın
Puslu mu puslu bir hava.
Eski Bandırma vapuru yanaştı kıyıya,
Bırakmak için bir kahramanı Samsun’a.
Bugün de akşam oluyor.
Şeytan dürtmeye başladı.
Sohbet bahanesi ile,
Birkaç kadeh atmalı.
Açalım şişeleri artık.
Gel sevgilim bu gece,
Söyleyecek çok şeyler var.
Gözümde hayal, dilimde hece,
İçimde kocaman bir aşk var.
Aylardan Temmuz, yer İstanbulsa,
Bir şarkı tutturmuşum dilime.
Geziyorum avare.
Hava güzel mi güzel.
Değmeyin keyfime.
Yemyeşil çimenler bulsam.
Yaşamak buysa,
Boşver arkadaş.
Yemek yok, içmek yok,
Gezmek yok, tozmak yok.
O yasak, bu yasak.
Ne farkeder ki sanki?
Bir asır bile olmadı
Cumhuriyeti kuralı.
Bağımsızlık, özgürlük
Kanımızda olmalı.
Gözlerimiz batıda,
Maviye beyaz ne kadar yakışmış?
Biri deniz biri yelkenli olunca.
Bu sevgi de bize çok yakıştı sevgilim
Sevenlerin biri sen biri de ben olunca.
Teknemiz açık denizlerde gezinse,
Teknemi takip ediyor çığlık çığlığa martılar,
Rüzgar haydi git, deniz bekle der gibi.
Ruhumda fırtınalar, gözümde yaşlar,
Kalbimde yaşanmamış sevgiden geri kalanlar.
Sevgimdi gözümden akıp, ruhuma dolan.
Ey benim hovarda gönlüm
Zamanı kim senden çaldı?
Aşk hep uzakta derken,
Geride boş bir yaşam kaldı.
Yazık; hayat belki bana,
Bu şaire henüz hiç kimse yorum yapmadı. İlk yorum yapan sen ol!