Ah, acaip yalnızız!
Bir başkasının elini tutarken, yüzüne bakarken
Tuttuğum el seninki, gözlerime aşkla bakan bir çift göz
Senin gözlerin
Bütün bir gece öptüğün dudak, soluduğun nefes, gördüğün düş
laciverdî gecenin içinde Akdeniz;
karşıda, solgun, yalınkat bir odada
çıplak kerevetlerinde fırın işçileri;
özlediğim buğusu çayın, özlediğim dostluğu
anne ve çocuk, sancı ve sancı, yıllardan sonra
Sorular size kalsın,
yanıtlarım tükendi
Yanıtlar sizde kalsın,
artık sormayacağım
Ölüm yüzümde.
Benim yüzümden.
Sizin ne yüzünüz
Ne milyarcanız
Engel olamadınız
Aynadaki ölüme.
Sarandon ve Perry için.
Her insan biraz ölü, yeryüzüne basarken
bir dansa girer gibi oynar adım, yalnayak
ki o dans kadansıdır insanın
kadınsıdır da biraz: Havvaî, delifişek...
Bir tarih tekerrür edende tekrarlayıp taktım gerû takvime:
Mekteplere gitmiş idim, hilafsız,
Maarif marifetiyle: Altmışsekiz!
Sonra anarşist çıktımdı da son diplomadan
bir de ben koyduydum, oldu mu altmışdokuz?
2.
İnsanın beş hali var:
insan,
insandan
insana,
upuzun bir yol yürüdük
ölebilirdik, öyle gerçeküstüydük
ve öyle gerçektik ki
ateş bizi yakardı
yel vururdu, su boğar deprem yıkardı
ölebilirdik tek bir an içinde
Çınar’a.
Birlikte yürüdüğümüz bu sonsuz bahçede,
mutluluk bir kuşun havalanışı
suya atlayışı kurbağaların
şelalenin şarkısı, sessizliği denizin
yıllardan sonra ilk kez, böylesine
yani çıtkırıldım bir erkek sesi böylesine içli
lacivert bir gecenin içinde akdeniz, bir suskun çocuk
gece hüzün denizi, çıplak kerevetlerinde fırın işçileri
özlediğim buğusu çayın, özlediğim dostluğu
anne ve çocuk, sancı ve sancı, yıllardan sonra...
Bu şaire henüz hiç kimse yorum yapmadı. İlk yorum yapan sen ol!