Fâsid daire içinde döner, dolaşır, durursun
Bencilliğin yanı sıra kıskançlıktan kudurursun
Megaloman edasıyla herkese iş buyurursun
Dikkat et bastığın yere; yanar, erir, yok olursun...
Ara sıra gürüldeyip bir rüzgâr gibi esersin
Yanlışlar komedyasında pek de güzel rol kesersin
Uçan balon gibi şişip birden fıs diye sönersin
Dikkat et bastığın yere; yanar, erir ve bitersin...
Mangalda zerre kül kalmaz, çalışmaya üşenirsin
Bedava aş bulduğunda çala kaşık döşenirsin
Her şeyi bilirsin lâkin ikazlara gücenirsin
Dikkat et bastığın yere; kayar, düşer ve göçersin...
Gurur, kibir ve özenti asla yüceltmez kimseyi
Ne haksızlık, ne zulümler kalınlaştırır enseyi
Yanlışta ısrar ve inat bil ki iflâh etmez seni
Dikkat et bastığın yere; ayâr bozuk, tavır denî...
Kaçma hizmet yarışından ilme ve beşeriyete
Varsa menfîyet katılma, aldanma ekseriyete
Yakışmaz sahte başarı hakikî medeniyete
Dikkat et bastığın yere; yol açma mağduriyete...
Saygı, sevgi ve tolerans göster bütün insanlara
Olgunluk odur ki düşer af dilemek lisanlara
Gerçek dostluk yol gösterir anlayış ve vicdanlara
Dikkat et bastığın yere; sapma sakın yanlışlara...
Varsa kısmetinde bir an tiyatro perdeyi açar
Rolünü iyi yapanlar etrafına ışık saçar
Özü sağlam olanlardan bütün kötülükler kaçar
Dikkat et bastığın yere; çırpınma sonra çarnaçar...
‘Şubat, 2005’
Seçil KaragözKayıt Tarihi : 21.9.2007 05:11:00





© Bu şiirin her türlü telif hakkı şairin kendisine ve / veya temsilcilerine aittir.

Bu şiire henüz hiç kimse yorum yapmadı. İlk yorum yapan sen ol!