içimde barınmaz şüphe şaibe
üşüyen yanağın al belli belli
aklım ermiyor da fazla gaibe
kırmızı dudağın bal belli belli
örgülü saçların keser belike
hakikat benzersin ceylan elike
şahsını kıskanır saba melike
boyun ise selvi dal belli belli
çehrem seçilmiyor şimdi hüzünden
dolanırım dağı geçmem düzünden
biraz arif olan anlar yüzünden
kelama gerek yok hal belli belli
acıyıp eksenin çevre gezene
yudumla şu beni katıp mezene
sallasın parmağı mızrap tezene
neşeli bir ezgi çal belli belli
parlıyor gözlerin bol ışık yayıp
hep seni seyretsem dense de ayıp
birgün olacaktır şu aklım kayıp
bakmaya hacet yok fal belli belli
senden ayrılanın tütmez ocağı
süslersin konsan her köşe bucağı
vakitsiz doldurtup toprak kucağı
ağız dil koyarsın lal belli bell
getirmez yere sırt bir cihan merdan
her zaman daimi ışıyıp ferdan
mücevher taşır hep belki de gerdan
örtülü omzuna şal belli belli
hiç görmeden bahar tattım hazanı
şahsımı bekler hep kaynar kazanı
benden sonra artık şiir yazanı
peşim sıra toplar nal belli belli..
Kayıt Tarihi : 14.12.2014 09:14:00





© Bu şiirin her türlü telif hakkı şairin kendisine ve / veya temsilcilerine aittir.

Bu şiire henüz hiç kimse yorum yapmadı. İlk yorum yapan sen ol!