doğum ile ölümün,
ne don tutmuş sabahı
nede karanlığa koşan akşamıydın.
kara kışımda
yazdan kalan gün.
gönül sarayımı kuşatan
kırık bir anahtar düşer
delik ceplerimden,
gümüş renginde
yere düşerken,
saatler ihtiyarlamadan öncesi,
minik bir yele hasret gönül penceresi.
can arama,
kırılacak ne varsa yüreğimde paramparça.
sonsuzluğa ulaştı bakışın,dört melekte gizli adın....
...h.y....güzel kadın.
bilmiyorum bilemediğim.
anlatmaya gücü yok kelimelerin,
sağ yanım buz sol yanım ateş.
anlatamadığım.
siyahi gecelerde üzerime sis gözlerin.
renklerim soluk gökkuşağı nefesin.
içimdeki sensizliği dinledim,
gecelerin bulaştı rengime.
korkuyorum!
gözlerim de,
renksiz kelebeklerin ömürleri toprak rengime.
h.y.seviyorum seni ölürcesine
sevinçler kırlangıç kanadında taşındı.
ebabiller taş taş çile bıraktı.
gülen gözler karardı.
gerçekler ah şu yaşaması ağır gerçekler.....
bilinmeyene atılan ilk adımla göçler başladı...
.h.y.benimle gel desem
her sevgi kırılan camların keskin ucundan bir cizik attı ellerime.
ya sen şah damarımı bölen.
kanımdır güneşe damla damla düşen.......
..h.y....sabahları gün doğarken ve akşamları gün batarken
kızıldır güneş bilirmisin neden?
tüm zamanlarda olduğu gibi,
dışarıdan içimdeki yağmurun sesini dinliyorum.
içim çekiyor,damlalar gözyaşımda,
bir tek onu görüyor ve hissediyorum.
h.y.üzgünüm doğa ana,ben böyleyim.
Hayatım uç noktalarda yitti.
korku,endişe ve ha şimdi.
ne yaşamın coğrafyası değişti,
nede olasılık eşitsizlikleri.......
h.y.ip üstünde azrail e pandik atan cambaz yetişti.....
bir boşluktan diğerine umutsuzluk köprüleri,
geçmişi belli,yürüyeni dertli sırtında geleceği,
korkuyorum uykularımda anne.......
çorak insanlar suskun,
yıldız saçları kayalara savruk,



Bu şaire henüz hiç kimse yorum yapmadı. İlk yorum yapan sen ol!