Düşmeyegör
Bir düşmeyegör şu yalan dünyada
Gölgen bile kalmaz seni terk eder
Feryat etsen de dağlara taşlara
Yüreğindeki köz seni yakıp gider
Gardaş
Neydi bu acele neydi bu telaş
Dönülmez yollara mı gittin gardaş
Yüreğime yaktın KÖZ attın ataş
Dönülmez yollara mı gittin gardaş
Şimdi saat gecenin bir yarısı
Ve başladı yine gönül sızısı
Dinmiyor sensizliğin kor acısı
Şimdi saat gecenin bir yarısı
Neleri gördüm ben neleri yaşadım
Şu hain gecenin saltanatında
Garip gurbet kuşlarına ağladım
Şu zalım gecenin saltanatında
Şerefsiz ellerde şerefe kalkan
Gecenin Saltanatı
Ben neleri gördüm neler tanıdım
Şu hain gecenin saltanatında
Garip gurbet kuşlarına ağladım
Şu hain gecenin saltanatında
Dertler yastık oldu çileler yorgan
Bu nasıl ızdırap dayan gönlüm dayan
Ne hatır bilen var ne haldan anlayan
Bu nasıl ızdırap dayan gönlüm dayan
Gecelerim ermez oldu sabaha
Avuç açtım hal bilmeze
Yokluğun gözü kör olsun
Boyun büktüm şerefsize
Yokluğun gözü kör olsun
Bel bağladığım tepelerden
Gülme felek
Bir ömür geçirdim dertli tasalı
Şimdi elde kalan kalp o da yaralı
Meğer alnımın yazısı karalı
Gülme felek gülme istemem kalan
Meğer ömür yalanmış dostluk yalan
Gurbete düştüm düşeli
Ne suyum oldu ne aşım
Gözlerimden kan dökeli
Ummana karıştı yaşım
Düştüğüm doğru ama yıkılmadım
El sözüne bakıp da takılmadım
Gözümü budaktan sakınmadım
Çoktan ödedim hayat bedelini
Bu şaire henüz hiç kimse yorum yapmadı. İlk yorum yapan sen ol!