yaşamak
bazen bir hüner
bazen bir yanılsamadır
vazgeçtiğinde
ölümü şiir kuşatır
ah ne çok şarkılar söyledik
demek ki şimdi susmak zamanı
isteriz ki biri ölsün kucağımızda
bilmediğimiz biri
çocukluğumuzda beraber bir ağaca
çıkmadığımız biri
çöküverdi dizlerinin üstüne
döküldü ceplerinden bilyeleri
uykudaydı düş görüyordu
içinden geçeni tanrı bilir
derinden bir iç çekiş gibi-
-Selim İleri'ye-
(Aşk değil, Neriman, yahut aşk; fakat nasıl temiz ve güzel.
Handan/Halide Edip)
ne çok yükseldim gökyüzüne
güldüm:
ağladım
ne çok uzandım gölgesine bir meşenin
uyudum:
- E. Eren'e-
bir gece yarısı
usulca süzüldük ya hayatın dışına
tülperdeden sızıyordu ya ayışığı
bir küçük kedi yavrusunun patilerine takılıp çözülen
şiirlere kanmayın
şiirler de kandırır insanı
şehirler de…
boğulur ölürsünüz sonra
yanmadan önce…
(bilmece bildirmece dil üstünde kaydırmaca)
seninle bütün eski dostlarım ve ben
peşinde koştuğumuz her şeyle beraber yorgun
döndük – bahçelerdeki renklerle
tüm kapılar içeriye açılıyorlardı
gelmeye değil gitmeye ayarlıydı saatler
koşarak gittin sen de ardında bıraktın hayalleri
bağırdı arkandan beyaz bir tavşan
“geç kaldım! ”
Bu şaire henüz hiç kimse yorum yapmadı. İlk yorum yapan sen ol!