Ölmedim daha.
Kendi fikirlerini savun,
Kendin için düşün,
Karanlık yolun sonu,
Senin aydınlık kalsın düşün.
Yıldızları sayıyorum bu gece,
Dostum olmuş karanlık,
Sırlarımı sadece bilen gök yüzü,
Umutlarımla baş başayım bir gece yarısı.
Yağmur damlaları değiyor tenime,
Elimde çayımla balkondayım bu sabah,
Baharın gelişi renk kattı İstanbul'a,
Güneş tepede ve çiçek açtı ağaçlar,
Ağlamayı da bıraktı artık bulutlar.
Dışarı çıkıp bir kaç saat yürümekle,
Uyandığımda ortasındaydım şehrin,
Ortasında kaldım bir bilmecenin,
Karanlık bir sokak, aydınlatan sokak lambası,
Seyrediyorum yıldızları yarı baygın.
Düşüncelerimle konuşuyorum,
Dertsiz başıma dert bu dünya,
Bir kabusun içinde yüzüyorum,
Karanlıklar içinde bir başıma,
Kaybolan ruhumu arıyorum.
Bilmiyorum bildiklerimin kesinliğini,
Birer birer gökyüzünü terk eder yıldızlar,
Zamanı belirsiz, belki şimdi belki sürer asırlar,
Ay dedeye bir mektubum var,
İçinde şiirler yazılı satırlarla dolu sayfalar.
Beni yanına al.
Savaş sürerken iç dünyamda sürekli,
Bitmek bilmez ne dedigini bilmeyen piçler,
Tiplerinde dahi hayır yok; kürekle vurmak ister,
Fakat her seferinde tutarım kendimi.
Elinden geleni yap tanrım beni yıldır kolaysa,
Düşüncelerle boğuşan bir genç,
Sistem için istenmeyen bir pürüzdü sadece,
Çevresi ise sistemin yarattığı toplu bir siyeç,
Yalnız genç üzgündü haliyle.
Yalnızlık cezbedici karanlığın şartı,
Keyifli mi bari yankı yapması,
Dört duvarın aynaları mı arkadaşın,
Artık deldi bakışların tavanı.
İç huzurunu aramak için miydi yani yalnızlığın,
Kaç nefesim kaldı alacak daha,
Daha ne kadar bu insanlarlayım,
Her şeye rağmen gülüp geç dedim başta,
Ama tükeniyor kahkahalarım.
Bu kusurlu tablonun çizeri kim,
Bu şaire henüz hiç kimse yorum yapmadı. İlk yorum yapan sen ol!