sunmak istiyordum sana bir çiçek
elimde gül bile çamura döndü
söylediğim ne varsa hepsi de gerçek
hafızam bayıldı dumura (1) döndü
sen sen ol da bana dayat imtihan
telaşlanma zaten hayat imtihan
aşkdan mahrumiyet bayat imtihan
çorbamız aşımız hamura döndü
kararlıyım iman ahlak edebe
hangi duygu şimdi umuda gebe
ömrümde envayi çeşit engebe
düz bildiğim zemin domura (2) döndü
herşeyi de bana bir tek git deme
bilmediğim azab bindi gövdeme
sabah akşam sancı vurur mideme
nefes borum dahi femura (3) döndü
senden uzak yere kaçamıyorsam
göçmen kuş olup da uçamıyorsam
kabahat mi şimdi açamıyorsam
ufka bakan gözler mahmura döndü
ya sev beni ya da tutuşturup yak
beni düşünme de yaşamana bak
kulağına küpe saçına taç tak
narin kıyafetin samura döndü
ne giysen yakışır ipeğin aban
süslendikçe beni görürsün yaban
sevecen adamdır, dediğin baban
Nemrut’a Cengiz’e Timur’a döndü
avlu boş ahır boş sığır yok at yok
mübarek ağacda bir tane dut yok
bahçeler sapsarı merada ot yok
sanma sensiz bu köy mâmura döndü
karşılığı nedir sende bu ilticanın
yazdığım şiirin hissin ricanın
eminim istiyor senin de canın
saklanan tenezzül umur’a döndü
Aydın’ın aşkına çekilmez limit
nasibim bir demli çay bir de simit
yine kesmiyorum Allah’dan ümit
ürküten bulutlar yağmura döndü
1) Dumur: körelme, şaşkınlık.
2) Domur: kabarcık, tomurcuk.
3) Femur: uyluk kemiği.
5 Temmuz 2025
Aydın Bayrakdar
Kayıt Tarihi : 18.8.2025 22:44:00





© Bu şiirin her türlü telif hakkı şairin kendisine ve / veya temsilcilerine aittir.
Bu şiire henüz hiç kimse yorum yapmadı. İlk yorum yapan sen ol!