Ne takdir ettiysen amenna fakat
Namertten dost verme, verme Allahım
Yalnızlık sinemi delse de kat kat
Namertten dost verme, verme Allahım
Beş parasız kalıp yaban ellerde
Dâim doğru eyle hâlin
Nasihatim olsun sana
Yalandan arındır kâlin
Nasihatim olsun sana
Yol yoldaşsız olmaz ama
Dört mevsim adını anıp
Nasıl unuturum seni
Bir çift elâ göze kanıp
Nasıl unuturum seni
Baktığım her yerde varken
“Eylemez kimse kimseye, her kim, kendin etdiğin
/
Lâne-i nahl-i muhîl, nûşîn-i aseldendir…”
[Bu cihanda, kişinin kendi eliyle kendisine iyi veya kötü manada ettiğini/ettiklerini, bütün âlem toplansa dahî edemez, güç yetiremez, aklına gelmez,
/
Sana baktım gönül penceresinden
Halini sormaya dilim varmadı
Haykırdım cismimin her zerresinden
Karşına çıkmaya yolum varmadı
Seyrettim öylece uzaktan seni
Ateşinde kavruldum hep
Rüzgarında savruldum hep
Koşa koşa yoruldum hep
Koşmaktan bıkmıyorsun sen
Bana uzak olsan da
Nasıl sevilirse yavru bebekler
Sende beni öyle sev istiyorum
Gökte özgür uçar ya kelebekler
Sende beni öyle sev istiyorum
Kimseler duymasın bilmesin sakın
Çok güzeller gördüm lakin
Sevemedim senden sonra
Gönül verdim sanma sakın
Sevemedim senden sonra
Çıkıp gezdim diyar diyar
Yüzüm gülmez sensiz inan
Yüreğimdir tende yanan
Diyorsun ya ''bekle dayan''
Güller soldu sen gideli
Sensiz olmak yetti câna
Gündüz yüzü görmedim, geceler çabuk oldu
Ben baharı beklerken, güller elimde soldu
Alamadım tadını mutluluğun huzurun
Meziyetim olsa da, çok dediler kusurun
Bu şaire henüz hiç kimse yorum yapmadı. İlk yorum yapan sen ol!