MEDİNE YOLLARI
Cidde hava limanı çok büyük diyorlardı, belki de öyledir. Lakin İstanbul’unki çok daha derli, toplu. Pasaportlarımıza ve eşyalarımıza iki yerde bakıldıktan sonra, ve biraz da büyükçe bir salonda bekletildikten sonra, geniş bir alana çıktık. Türk hacılarının toplandıkları ve onların “mektep” dedikleri açılıp kapanan kubbeler gibi görünümlü yerlerde beklemeye başladık. Sabah namazını mekteplerin altında halılardan mescit yaptıkları bölümlerde kıldık.(İstanbul’da da böyle yerler yapılabilir. Hacıların ihramlarını giyebilecekleri kabinler yapılabilir. Bu eksikliği ancak burada fark edebildik) . Hava aydınlanmaya başlayınca ve güneşte kendini göstermeye başlayınca Arabistan’a geldik demeye başladık. Medine’ye getirecek olan otobüsler geldi, eşyalarımızı yükledikten sonra Bismillah deyip yola koyulduk.
Yollar dümdüz. Bayır pek yok. Yeşillik hemen hemen hiç yok, yol boyunca. En yüksek tepesi bizim Serdivan tepesi gibi. Ben çöllerin içinden gideceğimi zannediyordum. Çöl yok. Sapsarı toprak ve taş yığını.
sol tarafından kalkmış bir taze
sabah bulunsun yanında
Kent! gümüş kanatlı melek
yalancı düşler uyuyor olsun
Değerli kardeşim Bu güze paylaşımınız için teşekkürler. Selam, sevgi ve saygıyla.
selamlar bu güzel anını güzel şekilde kaleme aldığın medine
yolları isimli mkalede çok beğeniyle okudum gidipte görmek
nasip olanların en güzel gördüğü ruh hali olmalı ben ce
tabiki peyganber toprağına ayak basmak her müminin içinden geçer bende imendim ne söliim tekrar yazan yüreğini kutlarım sevgiyle kalın allaha emanet olun :)
Bu şiir ile ilgili 2 tane yorum bulunmakta