İkimizin arasında,
Saklanacak sır isterim.
Sev gönlümü sende sına,
Çekinmeden gir isterim...
mor akşamlar..
mor perdede kanat çalan ak kartal
güneşe dağlarda sınır çiziyor
karanlığa sessiz söylenen masal
zamanı ayarsız zamansız diyor
Kalmayalım küsülü
Ahmet Mustafa geldi
Hoş geldi sefa geldi
O Allah`ın Resulü
Ahmet Mustafa geldi
Mevsimden sonbahar, ay-dan Ekim-im,
Demem o ki ömrüm kadar varımsın...
Vallahi her zaman kıskançken kanlım,
Yazarken ilhamım, tek efkârımsın...
Tarif etmek zordur öyle namerdi,
Selamı alınmaz, aşı yiyilmez…
Öldürdü, katletti duamı verdi,
Adam olsa elbet bu söz diyilmez…
köydeyiz
iki odalı evim
dört etrafı bahçe
bu yıl diktim
salkım söğüt
gerisinde selvi kavaklar
mehtap hüzme olup girer odama
o vakit senınle olmak ne güzel
rüzgar el uzatır perdeden cama
o hazla sevginle dolmak ne güzel
sağa sola bakıp seni aramak
sen ne güzel insansın
doğru, özü, sözü bir
başkansın başka cansın
sanki gümrah bir nehir
sen sevdasın gül gibi
Bıktırdım galiba gel diye diye,
Gelsen ne olacak gelmesen nolur? ...
Bu aşktan geriye kalan hediye,
Olsan ne olacak olmasan nolur?
Çalmayan telefon gelmeyen haber,
ne yazlığım ne evim
gariban yaşıyorum...
az buçuk bir görevim
çöle su taşıyorum...
namertle işim olmaz
"yarası saklıyım sen sen ol sorma
yarası saklılar gizli ağlarmış...
har vurup canıma harman savurma..."
sevdalar yürekte kanlı çağlarmış..."
Garibim namına kerem diyorlar...
Garibim namına kerem diyorlar...