Sevgiyle kuruldu bu fâni dünya.
Sevgi gördü evlat, analık bu ya...
Öldü, yandı, kavruldu şefkatinden...
Sevgi ana demek, yalvarmak Hû'ya..
Ana toprak demek, toprak da ana.
Baharda karlar yağıyor!
Dostlar gurbette ağlıyor!
Hasret yüreği dağlıyor!
Dön artık gurbet treni!
Döküldü yaprağım sensiz…
Ne kadar yalan dünya!
Ne hakiki akıbet!
Bir tebessüm, hoş sada...
Bir samimi muhabbet.
Hatırlanmaz başka hal.
Bir inilti duyulur Balkanlarda!
Bir haykırış, Sincan'da, Arakan'da...
Hüzünle hemdemdir şevkatli ana.
Bir hayal oldu artık uyku bana!
Fırat'ın kuzusu, Kenan'ın kurdu.
Hayret damarları tıkalı!
Gözler hevânın oyuncağı.
Us, çoktan sırra kadem basmış.
Heyhat! Zihin ağır yaralı.
Tutku işgal etmiş benliği.
Madem ağaracak gümrah saçları,
Tarayıp gezmenin ne anlamı var?
Rafa kalkacaksa hünkar taçları,
Ağyarı sezmenin ne anlamı var?
Sarsılmışsa gayri, mülkün temeli,
Bir gemi yürüyor, şavkı yıldızları değer.
Arşa kolay erişir, böyle giderse eğer,
Giden zaman gemisi değil, benmişim meğer!
Binmişim azgın küheylana altımda eyer...
Ne gece ısıtıyor, ne gündüz gülümsüyor.
Bir yaprak misali gönlüm
Coşan beden değil aşktır
Bir takvim misali ömrüm
Koşan yıllar değil aşktır
Bir sevda türküsü serde
Neden kalmaz oldu bereket sözde?
Gönüllerde rikkat, utanma yüzde...
Bu asrı yorumla dedi bir lahza,
Eğmeden sözleri cem et bilhassa!
Bir var imiş, bir de yokmuş!
Sırtı hep pek, karnı tokmuş.
Keçiler, kuzular varmış!
Dağlar, taşlar hep davarmış.



-
Mustafa Ayas
Tüm YorumlarElinin değdiği her şeyi güzelleştirmeye adanmış özgün bir insan. Tanrı yardımcısı olsun.