Bir gemi yürüyor, şavkı yıldızları değer.
Arşa kolay erişir, böyle giderse eğer,
Giden zaman gemisi değil, benmişim meğer!
Binmişim azgın küheylana altımda eyer...
Ne gece ısıtıyor, ne gündüz gülümsüyor.
Hayret damarları tıkalı!
Gözler hevânın oyuncağı.
Us, çoktan sırra kadem basmış.
Heyhat! Zihin ağır yaralı.
Tutku işgal etmiş benliği.
Bir var imiş, bir de yokmuş!
Sırtı hep pek, karnı tokmuş.
Keçiler, kuzular varmış!
Dağlar, taşlar hep davarmış.
Bir rüzgar var serde bugün.
Esmiyor ki, küsmüş bana.
Bir güneş her yerde bugün.
Işığını kesmiş cana.
Bahar gelmiş derler yine.
Sevgiyle kuruldu bu fâni dünya.
Sevgi gördü evlat, analık bu ya...
Öldü, yandı, kavruldu şefkatinden...
Sevgi ana demek, yalvarmak Hû'ya..
Ana toprak demek, toprak da ana.
Bir inilti duyulur Balkanlarda!
Bir haykırış, Sincan'da, Arakan'da...
Hüzünle hemdemdir şevkatli ana.
Bir hayal oldu artık uyku bana!
Fırat'ın kuzusu, Kenan'ın kurdu.
Hasret rüzgârının hârı sinemde.
Seksek oynuyoruz Saim'le yine!
Buyruksuz eğlenmek; hep sınırsızca...
Basit bir haylazlık serde, belki de!
Bir şarkı söylüyor ruhum derinde.
Bir sahrada bir fidandım.
Gafildim, zamana kandım.
Hep yeşil kalırım sandım!
Ne de çabuk geçtin ömrüm!
Bir gülşende bir goncaydım.
İçimi kaplasın derin bir yalnızlık.
Alem konuşsa da ben susayım.
Bir hüzün tüm benliğimi kuşatsın.
Mutluluk ararken o hüzne sarılayım.
Her gün ömürden bir yaprak dökülür!
Bu tatlı can fâni tenden çekilir.
Görmez misin aymaz nefis hâlimi!
Bir zerreye bin ayrılık ekilir!
İz olur sonsuz yollar, akar gönlüme...
Elinin değdiği her şeyi güzelleştirmeye adanmış özgün bir insan. Tanrı yardımcısı olsun.