Gurbet, her yanım gurbet sisli hafakanlarım			
Bir melal denizi, kasvet yağar ufuklarıma			
Donakalmış  zemheride yazlarım baharlarım			
Mevsimler kışa tutsak, asla çıkmaz bahara 		
Fecir bilmez, akşam kokan ıstırap  sabahlarım		
Örtük şehrin boyasıyla, insanlar yitik solmuş.		
Merhametsiz tebessümler, bir okadar yapmacık 		
Çakırkeyf  kahkahalar, hüzne perdadar olmuş 		
Günahların peteğinde, kalp yorgun ve çaresiz		
Cesetler, altındansa yerin üstünde daha sessiz
Hayhuy, kuru gürültünün  dinmez ortak lisanı.		
Konuşanlar çok amma, o bildik kutlu SES yok	 		
Orman yangınları gibi, tecavuzkar şarkılar			
İstesen de duyulmaz, Itrinin  nağmeleri			
Uzaklardan çok uzak, o gönülden sevdalar 			
Hem ne acı bu yerde bu hayatı yaşamak			
Memleketim uğramış kokladığım her güle			
Sular haykırır çağlar, hergün akar ağlayarak 		
Istırap  perde perde kapaklanır üstüme			
Avutulmaz içimdeki, yetimin çığlıkları.				
Nerde  kaldı günlerimin, gökkuşağı renkleri			
Yemyeşildi ümitlerim şimdi sarıya çalan 			
Sılaymış, hayattan dinlediğim o içli şarkı			
Kulaklarımda çınlayan, şimdi donuk bir tını.			
Zar zar hicranla çalan, paslı buzdan bir kapı			
Kayıt Tarihi : 22.11.2009 20:45:00
 
 
 
 
 Şiiri Değerlendir
Şiiri Değerlendir
© Bu şiirin her türlü telif hakkı şairin kendisine ve / veya temsilcilerine aittir.
 
 



Bu şiire henüz hiç kimse yorum yapmadı. İlk yorum yapan sen ol!