Birgün olur da yolun gurbete düşerse eğer,
Anayın, babayın hasreti burnunda tüter,
Özlersin sılayı, gardaşı, bacıyı,
Kimse dindiremez, o zaman içindeki acıyı.
Dönersin Mecnun ile Leylaya,
Pişman olursun, geldiğine dünyaya,
Nasıl dayanılır ki gurbet elde sevdaya,
Bağrına saplanmış ok gibi çektirir sancıyı.
Ayrılık da zor, hasretlik de zor gurbe elde,
Ömrümüz geçip gidiyor böyle, garip yolda,
Biter gurbet birgün diyoruz, kalıyor dilde,
Özlüyoruz ana, baba, gardaş, bacıyı.
Gurbet elin ne ekmeği yenir, ne de aşı,
Özlersin gardaş sıladaki toprağı, taşı,
Ağlarsın bir garip gibi, dinmez gözüyün yaşı,
Gurbet elin çilesi vallahi gardaş çok acı.
Gün doğup, aşıp gidiyor böyle,
Ömrümüz gurbette geçip gidiyor böyle,
Sen sılada, ben gurbette,
Bu hasretlik yakıp gidiyor.
Atilla gözüküçük 06.04.2009
Atilla GözüküçükKayıt Tarihi : 6.4.2009 00:33:00





© Bu şiirin her türlü telif hakkı şairin kendisine ve / veya temsilcilerine aittir.

Bu şiire henüz hiç kimse yorum yapmadı. İlk yorum yapan sen ol!