Söyleselerdi inanmazdım gideceğine
Ama ömrümün sabahlarında hep sensiz güne ayıyorum...
Sana söyleselerdi sen inanır mıydın bilemem
Ben de geceleri kuyruklu yıldızlar gibi
Yazdığım şiirlerle sana kayıyorum...!
Güray Gökkaya
Bu kahbelik bu vatanın ne ekmeğinde ne hamurunda
Gezindiğiniz dağlarımızın ne havasında ne de suyunda
Bu ihanet,bu kalleşlik sizin şah damarınızda
Sizleri tek tek sokacağız bu topraklara
Gelmesin aklınıza geçer gider kinimiz
Sizin de ardınızdan bağlatacağız karalara
Şiir yazarken heyecanlanıyorum ben
Çocukça bir gülümseme oluyor gözlerimde
Kelimeler sanki elimden tutuyor
Cümleler yağmur damlası gibi düşüyor
Yüreğimdeki duygular birikiyor satırlara
Gönülde kalmaksa arzu edip dilediğin...
Yüreklere tohum ekip sevgiyi der önce
Zengin olmaksa umut edip de beklediğin...
Düşküne sırtında olan hırkanı ver önce
Sevgiden dermeden reyhan,gül olsa ne olur?
Kalır mı hiç kara kuru bir çalıdan farkı?
Gün gelecek...
Biri sizi sevdiğini söyleyecek
Çıkaracak altın gibi yüreğini ve anahtarını elinize verecek
O yüreğin ve anahtarın kıymetini bilin...
Gidin satın!
Ne yapacaksınız aşkı?
Sarıkamış'a her sene yağan kar kar değil
Bu vatanın yanan yüreğinin külleridir...
Dondular belki ama hiçbiri solmuş değil
Onlar şimdi cennetin en güzel gülleridir...
Güray Gökkaya
Seni seviyorum sözü duyduğum en güzel yalandı
Artık inanmayacağım saçma sapan bir palavra...
İnandığım sadece tek kadın vardı
O şimdi yüreğimde kadavra...
Güray Gökkaya
İnsan yaşamadıklarını özler mi
Geleceğe dair ne varsa..
İçimizi ısıtan hayalleri
Duaya katılan beklentileri
Vazgecilmeyen umutları koyuyoruz yüreğimize
Ya toprağın bağrında açmamış
Ozan Arif baba bildi devleti
Biz de amca bildik Ozan Arif'i
Sizi de ülkücü bilirdik ama
Ülkücünün bu değildi tarifi...
Güray Gökkaya
Beyler bu Ozan Arif Şirin size neyledi?
Siz bu hallere düşecek adam mıydınız?
Emir aldınız hepiniz ondan çark eyledi
Kurtlar sofrasından bir doyup çıkamadınız...
Böyle gördünüz,büküldünüz hep eğildiniz
Bu şaire henüz hiç kimse yorum yapmadı. İlk yorum yapan sen ol!