GÜN BE GÜN SUSAR KALEM
Nicedir uzakta durur kalemim benden... Sözüm, bir sahip arar kendine de bulamaz... Hangi yüreği taşlaşmışı yazayım ki... Kimin elindeki o ağır taş, bir tüy hafifliğiyle düşer ki suya? Artık derin düşüncelerden ayıklayamadan benliğimi, yazacağım bir senden, bir benden ya da ondan, onlardan...
Ne yapar ki şimdi, dediklerimiz ne kadar uzağımızda ki. Yüreğimizin en nadide yerinde ve belleğimizin hemen kapı ucunda olan bu özel insanlara bir selâm göndermek isterdim, nedendir bu suskunluğunuz, demek isterdim... Der miyim, bilmiyorum ya da dediğim de tanır mı kendini mısra aralarında, onu da bilmiyorum.
En iyi merhemi arıyorum, o da hemen gelmiyor. Bazıları onun adını 'zaman' koymuş. Kim bilir, bir gün bulurum ben de onu ve gülümseten mısralara gebe olur benim de kalemim.
şu anda, şimdi,şimdi?
Evde mi, sokakta mı,
çalışıyor mu, uzanmış mı,
ayakta mı?
Kolunu kaldırmış olabilir,