Güneşin ilk ışıkları vurunca surlara,
Diyarbekir uyanır, Mezopotamya'm uyanır.
Benim gözlerim, ey sevgili, daha sabah olmadan,
Silvan'ın taşlı sokaklarında seni arar.
Her bir köşede bir anı, her bir darda bir iz,
Zembilfıroş'un aşkı asılı kalmış, biliriz.
Ben, her adımda yankılanan sesin peşinde,
Silvan'ın tozlu sokaklarında seni arar.
Dicle'nin fısıltısı taşır adını rüzgâra,
Her zerre toprakta bin yıllık sevda yaşar.
Benim ruhum, ey yar, zamanın ötesinden gelir,
Silvan'ın kadim sokaklarında seni arar.
Kerpiç evlerin gölgeleri uzar yavaşça,
Duvarlarda yazılı her dize, bir umut yaşatır.
Benim yüreğim, ey can, her şafağın başlangıcında,
Silvan'ın sessiz sokaklarında seni arar.
Binbir gece masalı gibi, kayıp bir düşsün sanki,
Mezopotamya'nın en güzel şarkısı, en özel rengi.
Güneşin her doğuşu, bir kez daha hevesle,
Silvan'ın yorgun sokaklarında seni arar.
Kayıt Tarihi : 19.6.2025 22:40:00





© Bu şiirin her türlü telif hakkı şairin kendisine ve / veya temsilcilerine aittir.
Bu şiire henüz hiç kimse yorum yapmadı. İlk yorum yapan sen ol!