Belki sabahın serinliği vurmuş bir küçük parkta
gölgesi hayli deli bir söğüttüm de ben
kaçıp duruyordum tarazlanmış sesinden
yatağını ezberden bildiğim suların
(kesin olan bir şey vardı: hiçbir anafor
modigliani kadar kendine susayıp
kendi tuvalinde alev yalamadı
-fırçasında bir derin kor-)
Böyleyken, eskiyen çocuk seslerinden bir sel
yakmaya başladı kırık saç uçlarımı
Bilmiyorum bıkmış mıydım rüzgârın söyleminden
yoksa ağırdan mı alıyordum ayrılığın acısını
Gene de günde en az yüz kez soyup
yüz kez biliyordum kara saplı çakımı
Ah evet! Er veya geç günbatımı
Belki sabahın serinliği vurmuş bir küçük parkta
“Bu bir lisan-ı hafidir ki ruha dolmakta
Kayıt Tarihi : 19.12.2004 22:19:00





© Bu şiirin her türlü telif hakkı şairin kendisine ve / veya temsilcilerine aittir.

alt tabaka kolay kavrasın. Böyle olunca okuma oranı düşük olan bir toplumda şiire olan ilgi de azalıyor. Sevgiler. Mehmet Halil.
TÜM YORUMLAR (1)