Günaydın demir ranza ezik kirli şilte,
Yer yatağı battaniye yastık günaydın,
Soğuk su duşu tuvalet kuyruğu,
Yetkisizin temizlik buyruğu günaydın…
Parmaklıklardan gülümseyen gökyüzü,
Demir kapı mazgal duvardaki talimatlar,
Sac dolaplar masalar tabureler,
Karavanalar büyük tepsiler günaydın…
..
Dokunduğum tuş,
Balkona konan kuş,
Ey hayat bize yokuş,
Günaydın ben uyandım…
Otuz yıllık eşim,
Bulutlara gizlenen güneşim,
Arayıp sormayan kardeşim,
Günaydın ben uyandım…
..
Zeytin gözlüm sana döndüm gurbetten,
Aç kapını aç gözünü günaydın…
Garip gönlüm gıda alsın sohbetten,
Çok özledim bal sözünü günaydın…
Kalp kelebek sana döndü yönünü,
İple çekti bu kavuşma gününü,
Mahpus damı etme evin önünü,
Gör hasretin kor közünü günaydın…
..
Ey Dünya!
Günaydın!
Dedi bebek ilk çığlıkta,
Leğenin içinde kuşlukta…
Can evlat!
Günaydın!
Dedi baba ilk mutlulukta,
Kapının önündeki boşlukta…
..
