Yüreğimdeki sızıyla daldım anılar okyanusuna
Üç yüz altmış beş günü bir bir yaşadım da
Varamadım sabahın koynuna
Bir ara gözlerim sızdırdı hatıraları
Tavan yorgan olmuştu yorgun düşlere
Kaç hasret birikmiş dudaklarımda
Kaç özlemin izi kalmış saçlarımda
Ve ben her boşluğa sarıldığımda
Seni hissederim yokluğunla solumda
Anlatmak manasız
Ay yüzün düştü geceme
Dudakların inceden tebessümde
Mısraları dizdirdin dilime
Yazmak istemiyorum ama
Yazık olacak şu güzelliğe
G.Ö.Z.L.E.R.İ.N
Hüzün dolu bir gece EFENDİMİN gönlünde
İbadet ve dua yeni bitmiş uykuya geçmede
Cibrili emin geldi uyansın diye
Ayağının altına Hafifçe bir buse
Mübarek Gözlerini açtı nur sultanım
Simdi içtiğim her çayda
Aklıma düşer o tahta masa
Kırmızı ojeli parmaklarınla
Siyah bukleli saçlarınla
Gözlerinle dalıp o mavinin koynuna
Ellerinin hududunda
Seyreyledim ay yüzünde AŞKIN nur cemalini
Duydum gözlerinde sözün en yürekçesini
Buldum ellerinde hayatın kendisini
Soludum nefesinde masalların güzelliğini
Bir isyanla bin intihar doğdu içimde
Nerdesin
Sevda çölünde kandım
Bir yudumunla suya
Mecnun oldum kaldım
Gönlüm değdi bir asu ya
Kaç firar yedi gözlerim
Pusu kurulmuş gecelerde
Kaç ayazda kaldı yüreğim
Sabahın garip sensizliğinde
Gel Nisan yağmurum
Bereket bulsun,Sevda topraklarım
Sıradan bir ocak ayı işte
Sokaklar karlı hava soğuk
Her şey alışılmış belki de
Aykırı olan benim içimde
Ocağına düştüm demedim de
Oysa iyi başlamıştım güne
Simit attım martılara
Karaköy köprüsünde
Dalgaların sesi şiir yazıyordu
Vapurlar gözlerinden geçiyordu
Bu şaire henüz hiç kimse yorum yapmadı. İlk yorum yapan sen ol!