Günah Çıkarma Şiiri - Mustafa Seyfi 2

Mustafa Seyfi 2
64

ŞİİR


0

TAKİPÇİ

Günah Çıkarma

işte, nasırlı bir dünya yük çocukluğum
yaylı çitlerle çevrili kuru toprak bahçemiz
karabiber ağacından dökülen yaprakların kesif yapışkanlığı
tırmandıkça dikleşen ve yangın kalan sorular
sorular: varoşun bir türlü sönmeyen şose yokuşu

sımsıcak hatıralar yığılmış bir buzhane belleğim
başım döner, dünya döner, dilim tutuk
geçmiş, uzaklaştıkça yakınsanan bir yara
kızgın demirlerle dağlarım geç kalmış ömrümü
ellerimden yakalar, gözlerimden kelepçeler
pencereden minarenin ışıklarını gözleyip
son derste orucunu bozan çocukları izleyişim
akşamın koynuna atılmak kaçak göçek
bentleri yıkan nehirler gibi akmak sokaklara
tozutan kravat, lacivert süveter, kitap mezarı bir çanta
yıllar sonra yirmi katlı binalarca ırzına geçilen
boş bir arsa, top sahamız, çift kale terlemek hayatı
köşedeki briket tandırda ekmek yapan kadınlar
cehennemi harlayan zebaniler gibi ateş yorgunu her biri
un kokusu, talaş kokusu, is kokusu
ekmeğin, yağlı bazlamanın, uslu bir yokluğun
insanın cevapsız unutkanlığının kokusu

nasırı yakılan dağlanmış bir yük çocukluğum
günahıma hangi papaz kefil olur şimdi söyle
tövbemi hangi cami kalbine basıp kabul eder
sesteş müezzinler mırıldanır ayıplı son duamı
istiflediğim güvercinleri savurmadıktan sonra
ne anlamı var ki bu müstakil gökyüzünün
çok savaştım ıslığımla şarkıların ağıtların izini sürüp
aforoz edilmiş elleri kanlı bir müridim ben

Mustafa Seyfi 2
Kayıt Tarihi : 11.9.2025 14:35:00