Odamın penceresinden gökyüzüne baktım. Gün ışığı gözümü kamaştırdı. Daha fazla bakamadım, gözlerimi kaçırdım. İçimde tarifi imkansız bir boşluk hissi vardı. Bu da beni yaşamdan koparıyordu.
Koşarcasına pencereden uzaklaştım ve odanın en karanlık köşesinde duran yatağıma uzandım. Ağlamamak için kendimi zor tutuyordum, ama başaramadım, gözyaşlarıma engel olamadım. Neden diyordum, neden? neden?
Bütün bu nedensizliklerin içinde bir sebep, ufacık da olsa bir sebep bulmalıyım ki, yaşantım devam edebilsin.
Bir anda, birisinin bana seslendiğini fark ettim. Burnumu çeke çeke yerimden doğruldum. Etrafıma bakındım ama hiç kimseyi göremedim. Aynı ses, bu kez yaklaş diyordu. Yataktan kalktım ve sese doğru ilerledim. Aynı anda onu gördüm, konuşan gün ışığıydı. Hem çok şaşırdım, hem de çok mutlu oldum. Büyük bir heyecanla;
Her şey bir anda başladı
Yaşandı
Ve bitti...
Yan yana gidip de bir süre
'GÜN IŞIĞI SÜTÜYLE EMZİRİLEN YAŞAMAK
NEDEN VARMASIN HALKLA IŞIKLANAN BİR ŞAFAĞA'
kalabalıkta kaybolmuş kişilikleri, boşlukla yaşam arasında bocalayan ruhları, gün ışığından sakınan bedenleri hayata bağlayan y aşam isteği veren gerçekten çok güzel bir yazı olmuş...
TEBRİKLER!!
Aycan
Yüreğinize sağlık.Güneşin yanağından öpmek istiyorsanız eğer,biz tanıyın.'Yurtsever aydınlar'grubunda karanlığa karşı ve güneşin sofrası
nda yeriniz başımızın üstünde.Aydın ve çağdaş kalemlerin yanında sizleride görmek onure eder bizleri. Yurtsever
Bu şiir ile ilgili 3 tane yorum bulunmakta