Gün suskun, ağlamaklı gök, rüzgar endişeli
Geçilmez yollar engebelli, labirent gibi
Hıçkırıyor kopan güller renginde, kırılan dallarda
Korku çığlığı sarmış dört yanı, bin bir makamda
Dil tutuk, bulutlu gözler, nabız ritimsiz
Dürüstlüğün göğsünde savruluyor yalanlar
Yıllar bir gözyaşı olup da kaymış
Nurlu ihtiyarın yanaklarında.
Yapraktan saçını yerlere yaymış,
Sonbahar ağlıyor ayaklarında.
Süzüyor ufukta bir kızıl yeri,
İçi karanlıkla dolu gözleri;
Devamını Oku
Nurlu ihtiyarın yanaklarında.
Yapraktan saçını yerlere yaymış,
Sonbahar ağlıyor ayaklarında.
Süzüyor ufukta bir kızıl yeri,
İçi karanlıkla dolu gözleri;