Mutluluk, neydi?
Bir anlık mi, yoksa hiç yok muydu?
Elle tutulmayan, dokunulmayan, ama bütün benliğimizi sarıp sarmalayan...
Sonrasında da, göz açıp kapatıncaya kadar uçup giden...
Seher vakti;
Yüzünüze çarpan ılık bir esinti,
Yüreğinizdeki, Karayel'den habersiz...
Yürüdüğünüz yol,
Zikzaklı, adımlarınız, sersem sendelek,
Sen benden gidince,
Güneş'in sarısı,
Gökyüzünün mavisi,
Denizin dalgası,
Rüzgarın ıslığı durdu!
Sen benden gidince,
Güneş'in sarısı,
Gökyüzünün mavisi,
Sen benden gidince,
Güneş'in sarısı,
Gökyüzünün mavisi,
Denizin dalgası,
Rüzgarın ıslığı durdu!
Sen gençtin, ben çocuk,
Ne ben Senin yaşlandığını gördüm,
Ne de Sen benim büyüdüğümü!
Ne başardıklarım da, Sana koştum, ne de başarısızlıklarım da, Senden kaçtım!
Sen gençtin, ben çocuk,
Ne ben Senin yaşlandığını gördüm,
Ne de Sen benim büyüdüğümü!
Ne başardıklarımda, Sana koştum,
Ne de başarısızlıklarımda, Senden kaçtım!
Hafif rüzgârlarda,
İlkbahar ılıklığında.
Ya da meltem sıcaklığında,
Aradım sesini, nefesini!
Sen gider miydin!
Hiç gitmeyecek gibi bizimleydin!
Oysa birgün, arkanda koskoca bir enkaz bırakarak,
Sessiz sedasız çekip gittin!
Bu şaire henüz hiç kimse yorum yapmadı. İlk yorum yapan sen ol!