Şİmdi gelsem
kapını çalsam
uykusuz ve aşkı özlemiş olarak
birikmiş tüm özlemimle
bitkin uzanıversem göğsüne
huzurla kapasam gözlerimi
Ayrılık kokar bu adımlar
Derinden ve sinsice yaklaşır,
O kaçınılmaz gerçek..
Acının şekil değiştirdiği bir suskunlukla boyun eğersin
Yüreğin hala sevsede....
sevmiyormuş gibi davranırsın,
Son demiydi güneşin
Son çırpınışıydı
Avuçlarımda aşkın..
Adı eylüldü..
İçimdeki hüznün..
Başım omuzundayken
ölürdüm..
sen bilmezdin
nefesimi tutardım
zaman geçmesin diye
huzur mu,güven mi
Hani özlem kokusu siner ya
yüreğine,
kalbinin en esmer yerine
Hani utangaç bir gecenin koynunda
susturamazsın ya çığlıklarını
dilin susar,
sırtımda taşıyamıyacağım bir günahla
yolundayım
Nefesini ser
adımlarının üstündeyim yar
Sana bir gökyüzü bağışlasam
içinde yıldızlar olsa
parlayan,
gülümseyen,
umut dağıtan.
Bir de güneşi versem avuçlarına
Hani siner ya özlem kokusu birden
yüreğine,
öyle aniden işte apansız...
Gelir oturur ya içine
bir bıçak sırtı acısı...
Tırnaklarını kanatırcasına batırırsın ya
Yaklaş...
şimdi hissediyorum ismimle yanmış nefesini
isyan çığlığında kokunu
teninin kor ateşlerde ki rengini..
Zaman, önemini yitirmiş avuçlarının terinde
Susuyorum..
Gelmişine geçmişine,
ana avrat susuyorum...
Çığlıklarımı bastırıp susuyorsam
bu senden vazgeçtiğimi göstermez.
Dilim sussa da
.....:((((