Gidiyorum, gidiyorum diyorsun
Gidersen git sana yalvaracak değilim
Aydın dar geldi ve gidiyorsan
Ve de Aydın’ı ve bizleri terk ediyorsan
Sana söyleyecek bir şey bulamıyorum
Söylesem de söz geçiremem bunu biliyorum
Herkes aile fertleriyle yan yana
Bense dertlerimle baş başa
Gelmedik kalmadı bu kuru başa
Genç yaşta düştü aklar saça
Herkese verdi kucak dolusu para
Onun kalbine açtı yara
Bunca yıl sahte dostluklar karartı gözümüzün ağını
Aza indirdi ömrümün çoğunu
Gösterdiğinde gerçek yüzünü
Sildin kalbimdeki dostluğun yerini
Velhasıl sahte dostluklardan bezdim
Onların yüzünden kendimi çok üzdüm
Gecenin karanlığını ay ile yıldızlar böler
Sevgi tüm kalplerdeki sevgisizlikleri siler
Sevip de sevilmeyenler sevgi için yanar
Sevginin değerini gerçek sevenler anlar
Sevdim gülüm seni gerçekten sevdim
Şöyle bakıyorum çevreme
Mutlu çiftlerle dolmuş yollar yine
Kıskanmıyorum onların mutluluğuna ama
Hani, hani benim mutluluğum nerede
Güneş parlaktır, bitkiye ister can verir yeşertir
Önce Allah’a sonra sana sığındım
Tutunduğum son dalımdın
Mutluluk rüzgârı ile kırıldın,
İşte ben yine yere yığıldım
Zaten her zaman yaşamaktan ölmeyi seçtim
Ölene toprak, beni dert ve hüzün gömer
Yaşamayı sağlayan cansın
Damarlarda dolaşan kansın
Dilerim ki yüzün hep gülsün
Sen koklanamayan bir gülsün
Gözlerinin gören ferisin
Kimini güldürürken kimini ağlatırsın
Birini mutluluktan uçururken
Diğerini mutsuzluktan öldürürsün
Neyini seveyim dünya senin
Gülen yüzünü gösterdin ele
Her sabah kalkıp işe gitmenin
Kuru simitle kahvaltı etmenin
Bıkmadan usanmadan çalışmanın
Hasta yatınca bildim kıymetini
Bilgisayarın klavye ve ekranı
Eller kınalı kalpler yaralı,
Yollar tozlu, hamur özlü
Kimi yeşil, kimi ela gözlü
O köyde neler, neler gizli
Kış gelir tezekler yakılır
Bu şaire henüz hiç kimse yorum yapmadı. İlk yorum yapan sen ol!