Ben bana acı veren şeyleri ve gidişleri özellikle beynimi kemirene kadar defalarca hatirlar,sonra hatırladığımda aci vermemesi için her aklıma geleceğini hissettigim an çocuk gibi icimdeki çocuğa konuyu degistirtirimm.Siz aynı göğe bakıyoruz diye sırf aynı şehirde olalım, bu bana yeter diye aylarca yıllarca hayıflandınız mı? ..
Edebiyatci şair gibi değil ,romanlarda şiirlerde yazılanlar gibi değil, gercekten yaşadınız mı?.
Gercekten diliniz LAL kesildimi, aylarca konusmadan zaman geçirdiniz mi ?"Vursalar kanım akmaz"'ın başrolünde yer aldınız mı?
Ve uykunuzdan aglayarak uyandınız mı?
Ve her uyandığınızda bu bir rüya bu bir rüya olmalı dediniz mi?
Aç susuz bekledim.
Ve
Gözlerimi hic yummadım
Uyuduğumu zannettiğim zamanlarda bile
Sevda tokluğuna çabaladım.
Gönül otağına çöreklenmiş
Bir yavru ceylan
Ahu gözlü dilber
Y/akan g/öz/....kanayan aşk
Y/arası olmayan
Dibine vurmuș/
ne ararsın?...Yok ki burda..!!
Akıtacak bir damla yaşım daha var mı bilmiyorum..Nedir bu anlayamadığım hayatın,çözemediğim düğümleri..Kim aldı elimden gülüşlerimi,kim çaldı gözlerimden geleceğin pırıltılarını..
Hergün,bir umutla uyandığım sabahları özlüyorum..Geriye birşey kaldı mı?? ..
Sanmıyorum..Otuzbeşten sonrasını hiç hatırlamıyorum bile.
Doğru söylemiş Cahit baba.Yolun yarısı otuzbeşten sonraymış..Oysa en sevdiğim ve ezberlediğim ilk şiirlerindendi..Bana bukadar dokunacağını bilseydim,bu kadar içime ișlercesine severmiydim acaba..??
Insan,özlemlerine böyle yenik düşüyormuş demek ki,ne kadar çabalasanda yakalamak için,bir ucundan hayatı,o son treni,son durakta yakalamak vakti de,olayıda çoktan elimizden gitmiş..
Mutlu olunacak,küçük şeyler buluyor insanoglu,isyan eden diline gem vurabilmek için..Hatta bir sürede polyannacılık oynuyor..
Aldanmak ;
hayatımızın en sancılı, en korkulu tarafı..üst-üste koysam belkide,Eyfele rakip olurdu icimdeki aldanmışlıklar...tamiratı oluyor herşeyin belkide,içimizdeki sesle konuşunca..Ama...
aldanılmışlığın olmuyor..içimde biryerlerde,öyle bir deprem oluyor ki, öyle zamanlarda,çıkardığı sesten yedi fersah öteye gidebilirim..O sesi duymamak icin belkide..
Acınası hissediyor insan kendini.
Soru cevaba başlıyorsun içinde..
Ve ne yazik ki,galip gelmişlik olmuyor hiç..Ümit Yaşar Oğuzcan ustanın muazzam bir mektubu vardır bu konuda..Sevdiği kadına yazdığı ama asla veremedigi mektuplardan bir tanesi aldanmayı cok güzel işler..
Ezanlar okunuyor anne.. ezanlar
Yaradan aşkına nerdesin anne..??
Yerin burası mı anne..??
Bir avuc toprak mi
Hanımeli ıtırların kaplayacağı
Gönlümün sonsuz ahuzarını
Gri bir yalnızlık şimdi
Arabanın arka koltuğuna yatırdığım.
Yolcusunu huzurla taşıyan,
Dört kollu gibi.
Camdan dışarı bir bakış atmak,
Gezinen her bir insana,
Öyle sözler etmelisin ki bana,
Hiçbir yerde zikredilmemiş olmalı..Asla..!!
Öyle sözler etmelisin ki bana,
Hiçkimsenin fısıldanmamış olmalı kulağına.
Öyle sözler etmelisin ki bana,
Nice şairler kağıtlara küsüp, kalemlerini kıra..!!
Geceye SON DEM
....
Arz-ı endam ederim beyim.
Şarkıların yüzünden yırtılmış bir içtenliğim,
Ve Tanrının denk getiremedigi bir gençliğim vardı.
Arz-ı endam ederim beyim.
Bileklerinden tutup
Asıl kelepçe budur demek istedim
Dilindeki ayazlara dokunup
Dudaklardaki kor budur demek istedim
Bata çıka balçık deryasında




Bu şaire henüz hiç kimse yorum yapmadı. İlk yorum yapan sen ol!