Yalınayak sevdalarım batıyor cam kırıklarına.
Onlar ağlıyor ben gidiyorum.
Ne otobüs camında bir aşkın izi var
Ne de yüzün aklımda.
Şimdi tüm ihanetlerin kaynağı oluyor adın
Nasılda yargısız infaz ediliyor yaşadıklarım.
Biliyordum,
Tam olarak öğreniyordum,
Bu bir kaçıştı!
Bu soluksuz ve vedasız bir ayrılıştı!
Seviyordum!
Tüm umutlar bir bir dökülürken dalından,
Mevsimsiz bir çiçek misali açıyorum sanıyordum,
Bu yağmur susuzluğuma bir çare diye geçirirken aklımdan,
Tekrar yaşayabilmek için bir neden arıyordum.
Sakatmış aslında hissettiğim tüm doğru duygular,
Battaniye sıcaklığında ki kadın
Teni beyaz adı aklımda,belki hatırlarım
Sarhoştu tanıdıgımda
Hayattan içmişti az biraz
Bir yudum belki bir galon
Yakmıştı dizginliğinde saklı gemileri
İnanmakla olmuyormuş anne
Bakmıyormus hiç bir insan
Benim gözüme senin içtenliğinle
Hırslarını alana kadar hırpaladılar
Gözyaşlarımı acımadan
Bir kaybedip bir kazanma oyununu
Çoktan bitirdim bu gönül soğununu,
Belki biraz acıydı,belki çok fazla iz bıraktı,
Ama zaten çoktan yitirdi bu kalp şuurunu!
Kuraklık çökeldi dizleri üstüne,
Küçücüktüm tanımadan önce seni
Ellerinin dokunuşuydu bana hayatı öğreten
Ne çok sene geçti seni görmeyeli
Çektin gittin bir gece hoşçakal bile demeden
Şimdi diktiğimiz ağaç meyve veriyor
Siyahında gözlerinin,matemimin başucundayım,
Gir içeri üşümenden de korkarım!
Sakladığın gözyaşların gecene konarsa
Ve canının acımasını isterse karabasanlar
Çek perdelerini,kapat gözlerini
Gökmavisi gecende birdaha hiç olmayacağım.
Açılan yaralarım çok derin,
Bir özlemin girdabında karşı koymadan boğuluyorum...
Artık tırnaklarımıda yemiyorum,
Ama inan sana karşı duygularım artık daha kesin.
Bırakıp nasılda gittin?
Yokolmak bir aşkın içinde...
İnlemeler eşliğinde
Sırf bitmesin diye...
Gururunu unutmak yalnızlığın...
İşte hikayenin tam da başladığı zaman...
Yalnış an,yalnış mekan...
Bu şaire henüz hiç kimse yorum yapmadı. İlk yorum yapan sen ol!