Boyu, posu, endamı, duruşu,
Hele samimi içten el sıkışı
Kucaklayışı anlayışı bakışı
Görenlere bir daha baktırır…
Sohbetine, çayına, misafirperverliğine,
Gülüşüne, hayata bakışına,
Sık, sık saçlarıma düşünce
Damlalar,
Adımlarım  sıklaştı
Kaldırım taşlarında…
Biliyorum çok sürmez
Kesilir güneşle birlikte…
Ait değildi buralara
Olmadı yüreği hiçbir yerde
Sığamadı gönlü kendi kabuğuna
Kimi zaman isyanları oynadı
Yüreği kan ağladı, kahkahalara büründü,
Roldü yaşadığı polyana misali
Kasım yağmurları dövüyor penceremi,
Çığlık olmuş iri damlalarıyla…
Rüzgar ıslık çalıyor,,
Ardı kesilmiyor şimşeklerin…
Doyuyor toprak ana suya…
Bende yağıyorum toprağa,
Yalnız küçük su birikintisi gibi,
Savunmasız güçsüz, duru saftım
Akmasını bilmezdim
Senden öncesi…
Gözlerim gördü seni..
Yüreğim hissetti o eşsiz ruhunu
Senin uğruna akıttığım
Her damla gözyaşım
Yüreğindeki acılara
Kuruyan damarına
Derman olsun sevdiğim...
Ben seni diledim,
Sen de beni,
Diledik durduk...
Zamana inat.
Her gece düş kurduk,
Olmayacak dualara....
Bentler örülü duvarların ardında
Gururun sevgimin boynunu boğarken
Canımın içinde can, can çekişirken
Farkında bile değildin gün be gün öldüğümden! .
Ne çok hasretler özlemler biriktirdin bağrında 
Kiminin gözleri yolda kaldı
Kimi doğdu sevinci kursağında
kimi ocağı söndü acıdan kıvrandı
Kimi gün sanki gökkuppe delindi seller aldı
Kimi gün güneşin sıcağı yaktı kavurdu
Yeniden dirilişim
Kendime gelişim
Bedenimden ruhumdan
Çok şeyler götüren
Bir o kadar katanım.




Bu şaire henüz hiç kimse yorum yapmadı. İlk yorum yapan sen ol!