kollarında,
kimbilir benim gibi kaç meçhul saklıyorsun?
kaç hesaplaşma,kaç gözyaşı sığdırıyorsun
karanlığına...
yalansız yarınlar yok ki!
bu yüzden sabahları kucaklamak istemiyorm,
şu aptal hayatta;
okadar hızlı yol alıyoruz ki,
ruhumuz çok arkada kalıyor..
hatırlayamıyoruz bile o'nu nerede unuttuğumuzu,
sürekli yükselen kariyerimiz olsun istiyoruz,
ve de çok paramız..
Uçurumun kenarında bile gülebilmeli insan,
Arkasından gelen oklara meydan okumalı..
Hesap vereceği birileri olmadan
en azgın sevişmelerin bakir masumiyetinde
tenin sevgiliye sunumundaki kokusudur portakal çiçeği....
arzu sağanaklarının ıslattığı, korkak, ürkek solukların
ebem kuşağının altından geçen denizcinin
yorgundu bedeni...
sabanın dinginliğinde gözlerini yumup,
yanlızca huzuru diledi..
dokuz zilli köçek gibi oynaşan dalgalarla
kadınıymış gibi sevişti yıllarca..
bir an aşk;
sanki benimde kapımı çaldı...
sen ki;
ademle havvayı kovduran,
tatlı haram...
efsunlu renklerini yaşadığım
senin kentinin sokaklarındayım...
kuş uçmaz, kervan geçmez yerlerinde,
kendimi arıyorum,
ama, bulamıyorum...
oysa ben;
ellerinden bir parça umut kapmak isteyen,
azad ettiğim yalnızlığım,
bir tek o sadık kalır bana.
benden önce çıkar merdivenleri,
bekler beni kapıda...
birlikte yakarız sigara...
sonra bir sigaraa...bir sigara daha...
bitmeyen şiirim bu gece,
dudaklarımda senin olmak isteyen şuh dizeler.
yabansıl yalnızlığıma seni devşirmek istiyorum.
bir bozlak esintisinde yüreğim
uzun uzun seni çığırmak istiyorum...
yıldızlarla yıkanmış gece...
Bu şaire henüz hiç kimse yorum yapmadı. İlk yorum yapan sen ol!