Zamansızdı gidişin ey bahtiyar insan.
Biz Munzur’u seninle sevdik.
Ağlama Bebeğim, Acılara Tutunmak.
Memleket Hasretini, Nazlı Canı
Şafak Türküsünü.
Şimdi sen gittin ya,
Bir şiir bahçesidir yaylalar
Deli dolu coşar
Irmaklar dereler çaylar
Başı dumanlıdır dağların
Dorukları karlı
Yamaçları binbir renkli
Aslında hepimiz;
Birer şairiz,
Birer ressam,
Birer müzisyen.
Yazılmamışlar yazılıdır
İnsanlar, bir yerlerde canlarıyla uğraşırken,
Tecavüzcülere, barbarlara karşı onur savaşı verirken,
Sana romantik sözler yazmak içime dokunuyor.
Bu yüzden bağışla beni...
Seninle düştük
Dağ yollarına,
Deniz yollarına
En uzun koşuyu
Seninle koştuk,
Seninle düştük
Sen bazı günler uzak yollardan çıkar gelirdin kapıma
Saçlarında memleket kokulu rüzgârlar kolunda baharlarla
Yorgun bir kuş misali konardın bahçe duvarlarıma
Yüzünde bitmez tükenmez gülüşün gözlerinde sevdanla
Sen bazı günler seher yelleriyle gelirdin kapıma
Ah be sevdiğim,
En kıyamadığım yanımda.
Özlem kokan hasretinin
Hükmü sürüyor.
Hüzün kokuyor,
Dokunduğum her ne varsa.
Kırlarda salınan nazlı gelinciğim;
Yorgun kelebekler konmasın dalına,
Rüzgâr değmesin o narin bedenine
İncitir seni bütün güzel şeyler gibi…
Aldanma rüzgârın ılık nefesine,
Tenine değer de döker yapraklarını.
Gelirsen
Bizim yaylalara çıkarız seninle
Koyaklarda bir hayma yaparım ikimize
İçini dağ çiçekleriyle
Yatağımızı gelinciklerle süslerim
Gitme
Gidersen güllerimin boynu bükülür
Bahçemde çiçeklerim solar
Kırılır kanadım kolum
Kuşlar konmaz dallarıma
Kelebekler ölür içimde gitme




Bu şaire henüz hiç kimse yorum yapmadı. İlk yorum yapan sen ol!