Kişi bir güçle, bir gücün etkisi altında davranmak zorundadır. Bu etki çevrenin kişi üzerine olan "alan" etkisiydi. İkinci bir davrandıran güç te kişinin içinde oluşuyla, “kişi benci” olan güçtü. Elbette kişimiz; çevresinden yalıtmak suretiyle seçme ayıklamasını yaptığı iç potansiyelli bencildi otorite olan gücün; kendisine bilinç olmasının etkisiyle, davranır.
Kişi dıştan "alan etkili" çevre ile ve içteki bencil otorite olan gücün birbiriyle çelişmesinden kaynaklı çekme itme devinmesiyle davranacaktı. Dıştaki çelişme içe göre ezen, yok eden bir belirmenin alan hâkimiyet sürüklemesiydi.
İçteki çelişme ise, dıştaki yok etmeye karşı; kendi düzen ilkesi olan iç düzenli özel bağıntılı enerji düzenleme bilincini korumakla dirençleşen çelişkiyle bir varoluştu. Yani düzensizliğe karşı düzendi.
Kişi kendi dışında çevresel alan etkili devinmenin yanı sıra, yine kişinin dışında birebir kişi ile bağıntılı olan sosyal gücün meşruiyetliğiyle davranmalıydı. Geri bağlanımlı, başı sonu belli olan sosyal çevrim içindeki kişiler; kendilerine özgü anlamlandırmasını da yapabildiği, anlamca senkronlayım yaptıran bir meşruiyetliğin kişiler davranması olacaktı bu sosyal güç.
Bütün sabahları üşüdüğüm
Bütün gördüğüm senli günlerim, onlar da gitsin
İçimde bir şarkı
Gözümde bir ışık kalmıştı herşeye inat
Kapat gözlerimi, sevdiğim anlar da gitsin
Bu şiir ile ilgili 0 tane yorum bulunmakta