Yalnızlık, bir tül değil, bir kefen gibi sarar onu; boğmaz, ama nefesini keser. En mağrur yürek bile, bir anlık sevgi için ağlar. Bu ağlayış, onun en derin, en sessiz, en kırık ağıtıdır.
Güçlü kadınlar yalnız kalır; çünkü güçleri, onları hem taçlandırır hem lanetler. Ve bu, onların en hüzünlü kaderidir.
Güçlü kadın olmak, bir lanet gibi ağır gelir. Onlar, kalabalıkların hayran bakışları altında parlar, ama bu parlaklık bir tuzak gibidir.
Dimdik duruşları, mağrur tavırları, hırslı adımları Hepsi, onları yalnızlığın soğuk kucağına iter. Toplum, onların gücünü över ama korkar; “fazla” der, “kırılmaz” der, “erkeksi” der. Bu sözler, bıçak gibi keser yüreklerini.
Sen kocaman çöllerde bir kalabalık gibisin,
Kocaman denizlerde ender bir balık gibisin.
Bir ısıtır, bir üşütür, bir ağlatır bir güldürür;
Sen hem bir hastalık hem de sağlık gibisin.
Devamını Oku
Kocaman denizlerde ender bir balık gibisin.
Bir ısıtır, bir üşütür, bir ağlatır bir güldürür;
Sen hem bir hastalık hem de sağlık gibisin.



