Önce hiçlik vardı —
ve hiçlik bile, olmak istedi.
Bir nefes, boşluğun içine eğildi,
ve o nefes dedi ki: “Olayım.”
İşte o an, güç doğdu.
Ne erkekti, ne dişi;
ne ışık, ne karanlık.
O, sadece istemeydi.
Bir varoluşun nabzı gibi çarptı evrenin kalbinde,
ve her yıldız, o nabzın yankısından doğdu.
Ben o yankının çocuğuyum.
İradeden örüldü damarlarım,
ateşten dokundu ruhum.
Güç, benim içimde nefes alır,
ve ben her nefeste onu geri çağırırım.
Ey insan, sen sanırsın ki güç, ele geçirilir.
Oysa güç, bir sahiplik değil, bir dönüş’tür.
Kendi sınırlarını aşmanın şarkısıdır.
Kendini yakanın külleriyle yazdığı destandır.
Kılıç, gücün simgesi değildir —
çünkü kılıç kırılır.
Ama irade, kırıldığı yerde çoğalır.
Ve işte o an, senin içindeki Tanrı
kendi suretini yeniden biçimlendirir.
Dağların üstünde rüzgârlar bana fısıldar:
“Yükselmek, Tanrı’ya yaklaşmak değildir —
Tanrı olmaktır.”
Ben yükselmemek için yükselirim;
zirvede nefes almak değil,
zirvenin nefesi olmaktır gayem.
Ey varlık!
Senin en derin acın bile, evrenin yaratıcı kıpırtısıdır.
Kendini yaralarken bile, güç seni işliyor.
Çünkü güç, acıyı altın yapan fırındır.
Bir gün yıldızlar sönecek,
ve evren kendi içine çökecek —
ama o çöküşte bile bir kıvılcım kalacak:
Benim iradem.
Çünkü güç ölmez, yalnız biçim değiştirir;
ve her ölüşte, kendini yeniden icat eder.
O yüzden ben yaşamı yüceltmem,
ben yaşam olurum.
Ben iradeyi çağırmam,
ben iradenin yankısıyım.
Ve ben her şeye “EVET” derim,
çünkü her şey, gücün başka bir yüzüdür.
Sinan Bayram
Sinan BayramKayıt Tarihi : 2.11.2025 16:45:00
Şiiri Değerlendir
© Bu şiirin her türlü telif hakkı şairin kendisine ve / veya temsilcilerine aittir.



Bu şiire henüz hiç kimse yorum yapmadı. İlk yorum yapan sen ol!