Gözlerin İstanbul Oluyor Birden Şiiri - ...

gözlerin İstanbul'da bir deniz gözlerin İstanbul'un ta kendisi....

Ahenkli dizelerle anlatılan bir İstanbul şiiri.

İstanbul, sevgilinin görüntüsünde büyüyerek rakseden sevgili.

İstanbul, göz içine girecek kadar küçük olmuş bu şiirde; insana yakınlık kuran martılarını ve iskeleler dizilmiş denizini temaşa ettirecek kadar da büyük.

Yalnız,

''Ne güzel bineceğim vapurları kaçırmak''

dizesi bana biraz garip geldi.

Selamlar...

İbrahim Faik Bayav

SERBEST TARZDA DÖRT DÖRTLÜK BİR ŞİİR. İÇİNDE HER ŞEY VAR. NE ARARSAN VAR DERLER YA HANİ. İŞTE ÖYLE BİR ŞEY...

hak eden bir şiir..kutluyorum şair...Antoloji iyi bir seçim yapmış bugün...Şiirlerinize daha sora tekrar dönücem..

mana'nın maddeye söylettikleriymiş demek..

başarılar dilerim.

Belki o sözlerin altında saklı bir ima olduğunu düşündünüz. Ama yoktu. Söylediğimden ibaret hepsi. Ben zaten bu hayatı sırtımda bir yük gibi taşıyorum, neredeyse aldığım her nefes zul geliyor bana. Aldığım her nefesi, kalbimin her atımını bu sahte varlık dünyasının bana sıktığı bir kurşun gibi hissediyorum. İşte bu yüzden ben manen delik deşik hissediyorken kendimi, yazdıklarımın da böyle olması kaçınılmaz değil mi?

Demek istemiştim...
Hepsi bu. Yani gizlisi saklısı yok.

'İşte bu doğru. Velakin yaşadığı sürece aldığı her nefesi içine kurşun yarası gibi çekmiş birinin yazdıklarının sağlam olması ne kadar mümkündür ki? '

bu ifadeler çok kötü.üzeri kapalı.ne demek bunlar.
açıkça yazın ne demek istediğinizi.ben bir şey anlamadım.bu sayfayı okuyanlar da anlamayacaklar.bir şaire açık olmak yakışır.

yazın ne demek istediğinizi lütfen.
bu sözlerinizin aşağıdaki tartışma konusuyla mutlaka bir ilintisi olmalı fakat ben çözemedim.

İşte bu doğru. Velakin yaşadığı sürece aldığı her nefesi içine kurşun yarası gibi çekmiş birinin yazdıklarının sağlam olması ne kadar mümkündür ki? Neyse... Bu işi chat'e çevirmeyelim. Hayırlı geceler Arap Naci kardeşim size de...

Buraya yazdıklarınızı okuyorum iki gündür Selçuk bey..
Hepsi delik deşik..
Şiirden kopmayın yine de.
sevgilerimle.

Arap Naci kardeşim, mısralar tek başlarına okunmazlar. Öyle olsaydı şiirler sadece 21 mısra, 52 mısra diye tasnif edilirdi. Bir üstteki mısra ile birlikte okursan otomobil sileceği kaçacak delik bulamaz :))) Kendi şiirlerime gelince ben o odaya çaktırmadan tek yüzü sırlı bir ayna koymuştum. Kuzey duvarındaki delikten bakarsan odayı görebilirsin. Ama Güney duvarından sadece kendini görebilirsin.

Senin şansına Güney duvarı çıkmış galiba :)))