Görmeyebiliriz... Şiiri - Mehmet Çoban

Mehmet Çoban
1967

ŞİİR


13

TAKİPÇİ

Görmeyebiliriz...

“Sinekli bakkal” romanını okuduğum dönemlerde sinekli bakkallar vardı
İlk okulumuzun tam karşısında bulunuyorlardı
Hem de üç tane bakkal yan yanaydı
Çok severdik “Şam işi” dediğimiz tatlıyı
Bakkalın her biri, diğerleri için, “kibrit çöpünden yapıyor” derlerdi tatlıyı
“Sakın ha ondan tatlıyı almayın” diye de bizi uyarırlardı
Çocukluk işte, anlamazdık niye böyle yaparlardı

Daha eskilerden bir anı, hala anılarımda
Oynarken çocuklarla sokaklarda
Bir gün, bir engelli geçti arabasıyla
Mahallenin kadınları konuşuyorlardı aralarında
“Kız inanmayın bunun fakir olduğuna”
“Dileniyor boyna”
“Bunu böyle görenler veriyorlarmış çok para”
“Saklıyormuş paraları zulasında”
“Gizlice yiyormuş paraları tek başına”

Para nasıl yenilir diyordum çocuk aklımla
Akşam babam eve gelince, cebinden çaldım demir para
Yemek için aldım ağzıma
Baktım yenilmeyecek, koydum parayı babamın cüzdanına

Üç günlük ömür içinde ne çok yaramazlık var hayatta
Güzel günlerin hepsi neredeyse hep çocuklukta
Şimdiki çocukları düşünüyorum her şey iyi, her şey bolda
Çocukluklarını yaşayamıyorlar bizim gibi doğayla

“Toprağın tadını almayan çocuk çürük olur derlerdi” eskiden
Onun için topraktan bir avuç alıp yemeye kalkmıştık bilmeden
Kar, yağmur, çamur, taş, toprak, rüzgar, fırtına, toz nedir tatmadan
Saksıda çiçek gibi yetişen çocuklar, ne anlar doğadan
Doktor nedir bilmezdi, zamanemizin çocukları
Dedeleri, neneleri, anneleri, babaları
Bir ömür tüketirlerdi de ancak bilirlerdi doktorları
O da neredeyse ölüm anına gelince tanışırlardı

Köyden şehre göç etmişler, hasretle anarlardı köylerini
Derlerdi eskiden “toprak adamıydık, şimdi olduk şehirli”
Hastalık nedir bilmezdik, yaşayıp giderdik demir gibi
Uçsuz bucaksız tarlalarda, dağlarda dolaşırken
Bilmezdik, anlamazdık, yağlardan göbeklerden”

Zamane gönlüm gezintide yine
Bir eskiye bakıyorum, bir yeniye
Hayal kurmak istemiyorum geleceğe
Mikroplar yayılıyor şehirlerden köylere
Hani pazarlarda bağırıyorlar “köylü malı diye”
İnanmayın artık böyle sözlere
Bir salgın yaşanıyor modernizede
Sağlık parayla artık hastanelerde
İster kamu, ister özellerde
Asla değil, yiyecek ve içeceklerde
Sağlık yaşamdan kaynaklanıyordu eskilerde
Sağlıksız yaşam şimdi “çağdaş yaşam” diyor kendine
Çağdaş yaşam kendini zehirliyor parasıyla hem de
Sonra sağlığına kavuşmak için koşturuyorlar hastanelere
Bereket mi kalır? Böyle bir yaşamda düşünsene
Bereket; dediğin şey, her şeyin aslında, her şeyin özünde

Geçmişte dağda ovada gezen Kızılderili bilgece bir şeyler söylemiş
“Bize bu dünya atalarımızdan değil, çocuklarımızdan kaldı” demiş
Sanayisi yok, asfaltı yok, apartmanları yok
Fabrikalarından, suya, havaya, toprağa verdikleri zehirleri yok
Buna rağmen, tükettikleri her şeyi
Bozdukları, bozacakları her şeyi
Düşünerek demişler ki, biz çocuklarımızın hakkını tüketiyoruz
Kendi hayatımızın değil, onların hayatını mahvediyoruz
Bugün; bunları düşünmek, felsefede, sözde kaldı
Fiilde, çıkar için günümüzü, geleceği öldürmek kar amaçlı
Hani sorsak birbirimize, “kimin için çalışıyor, çabalıyoruz? ”
“Valla kendimiz için değil çocuklarımız için” diye birbirimizi kandırıyoruz
İşin doğrusu, bir gösteriş, bir şamata, bir yarış içinde yok oluyoruz

Neyse, derim ki dostlar kısaca
Artık hayatımız oldu bir aldatmaca
Hani bilsek, kimi, neyi, nasıl aldatıyoruz?
Gam yemeyeceğim, sadece kendimizi kandırıyoruz
Aslında, gerçekten ne yaptığımızı bile bilmiyoruz
Sürekli kendi mezarlarımızı değil, çocuklarımızın mezarlarını kazıyoruz

Geleceğe umut beslemek için çok şey var diyebilirsiniz
Hatta dediklerime, “yapma ya, bu kadar karamsarlık iyi değildir” de diyebilirsiniz
Umutsuz yaşamı, asla kendinize yedirmeyebilirsiniz
Amma bir gerçek var işte, hep birlikte gerçeği görmeyebiliriz

02.10.2014 – İzmir

Mehmet Çoban
Kayıt Tarihi : 2.10.2014 12:07:00
Yıldız Yıldız Yıldız Yıldız Yıldız Şiiri Değerlendir
Yorumunuz 5 dakika içinde sitede görüntülenecektir.
  • Metin Solak
    Metin Solak

    Evet çocuklarımıza düpedüz ihanet ediyoruz aslında tebrikler

    Cevap Yaz
  • Şadiye Aydoğan
    Şadiye Aydoğan

    Çok güzel tespitler ve geçmişin büyülü hatıraları.Hepimizin çocukluğumuza duyduğumuz özlemlerimiz o kadar büyük ki; her şeyin masumane olduğu o zamanlarda her şey güzeldi.Sevda da, kavga da.Sizi tebrik ediyorum, çok beğenerek okudum ve kendimden bir şeyler buldum şiirinizde.

    Cevap Yaz
  • Bedri Tahir Adaklı
    Bedri Tahir Adaklı

    Artık hayatımız oldu bir aldatmaca
    Hani bilsek, kimi, neyi, nasıl aldatıyoruz?
    Gam yemeyeceğim, sadece kendimizi kandırıyoruz
    Aslında, gerçekten ne yaptığımızı bile bilmiyoruz
    (Gene de bilenler var ama bir türlü soramıyoruz.)
    DOĞRU SÖZE NE DENİR?
    TEBRİKLER

    Cevap Yaz
  • Bülent Aydınel
    Bülent Aydınel

    Yoğun emek gerektiren şiirinizi kutluyor,saygılar sunuyorum...

    Cevap Yaz

TÜM YORUMLAR (4)

Mehmet Çoban