Yağmur altında ıslanmayan bir cadde gibiyim
Üstümden akıp giden sel değil yapraklardır
Sarı sarı sanki güneş yakmış gibi
Çünkü onlar aşkın saklandığı tapınaklardır...
Çatırtılar duyulur, budandı gözyaşlarım
Kalbimdeki cini çıkarmaya çalışır hançerin
Çoktan şeytanla kaplanmış kan kokan bedenim
Ben içkimi şişelerden değil denizden içerim
Mehtaba dalarken kumdan içime dolardı gözlerin...
Görkem: aşk, hayat ve ölüm arasındaki bir üçgen
Artıklarını topladım çoktan ve kalbime attım
Sokağın soğuğunu hisseder çöp kutuları
Taze ekmeğimi para vererek bir çöpçüye sattım
O ise süpürdü senden kalan avuntuları...
Kanımı uyuşturur tozlara gizlenmiş gizemler
Kurumuş bir çeşme başında su arayan bir suçlu
Hayattan firar edip saklamış kendini ölüme
En ücra kalabalığında belli eder kendini
Yanımdaki insanlar feda ettiklerim gülüme...
Sesler çığlıklara karışır, sorumlusu benim
Şiirlerimle baş başa bırakın beni
Hiç kimse anlamaz benim duygularımı
Üç dört harf yığını bir dağ gibi büyüdü
Sadece birisi gece böldü uykularımı...
Şiirlerimle baş başa bırakın beni
Hayatımı anlatsam susuz kalırsın inan bana.
Boynunu bükersin bir gül gibi dünyaya.
Sonra ağlarsın kendine yana yana.
Ben nasıl aşık oldum bu deliye ya! ! !
Evet çok kötü bir geçmişim var benim.
Bu şaire henüz hiç kimse yorum yapmadı. İlk yorum yapan sen ol!