Suskunluğum güneydi
Vazgeçmişliğim İstanbul’ da zerreydi
Biz den el koptu
Kaydı öfkenin saçlarından,
çaresizliğin koynuna düş1
Gözlerimde yosun bağlayan yıldızlar
Esir yakamoz yorgunluğu
Hayat mola istiyor sanki sevgiden
İçimi yitiriyorum depremlerde
Her doğuşumda yangınlar sarıyor
Bakıp da tanıyamadığım “ ben “ i
İlmek ilmek dokundu sevgi nakışım
İnciler dökülen göz ağlarımda hasretle
Gülümsedi güneşin yanağı
Yağmurlarımda arındı,
..
Cennet yasaklı sevdaların
Zümrüt yeşili saklı düşü…
Hangi eller anka dokunuşuyla, izinsiz sardı yüreğini
Firar etti
Gümüş Yakamozlu
Siyah bir gece daha
Bir dilim beyaz peynir
Bir duble rakı
Acının koynunda
Delik bordamda sevda yamaları
Önde kılavuz taka umut
......Çıpamda yosunlanmış geçmiş
Bilinmeyen yerlerdeyim, çare(siz)
Ha gayret, es deli rüzgârım
Çöz yosunları pervanemden
Petrol yeşili gözler kor dudaklar
Ağırlaşınca yükü sevginin nasıl solarlar
Gök kızıla boyanmış dağın ardında
Kapkara bulutlar perdelemiş denizi
Yunuslar oynaşmıyor martılarla
Doldur hancım kadehimi
Ağzına kadar meyinle,
Çatlamış dudaklarım şenlensin.
Her Cuma geldiğim han odam
Kâinata bedel olan
İsminle değerlensin.
Günaydın Gün /Gece'ye...
Gece,
Düşlerin düşüncelerinin, karanlığına gizlenirken
Gönlümdeki hüzün, tutukladı yıldızları
Bir bir soydu ışıklarını gözlerinden
Seviyorum seni kadın :)