Elimde iğne iplik önümde dikiş kutusu
Camda boyaları eskimiş kırık dökük bir yazı
- tamirci terzi 24 saat açık-
Akşam olunca kapatırsam dükkanı
Örselenmiş bir aşkın kenar oyasını
Kim tamir edecek acilen gece yarısı
Yiğitliktir dostlukları büyütmek
Besini yürek kanıdır
Bir dal menekşedir direncim
Açar tüm acımasızlıklara
Buğday tarlasında gelinciktir
-Oğlum Yücel’e-
Bir deniz gezginiyim ben bu dünyada
Yüreğimde arıtılmış sevgileri
Yalnızlıkları hep heybemde taşırım
Yalandır gözlerimdeki bulutsuz gülüş
Hiçbir söze sığmıyor şimdi hüzün
Uyku sıcağında büyüttük erincimizi
Sevgi bir giz gibi belleğimizde
Türküler besliyor direncimizi
Nerede nasıl başladı bilmiyorum
Zaman umarsız bir konuktur gövdelerimizde
Saz başlayınca acılı türkülere
İncecik bir ışıktır sevgiyi sevebilmek
Bilemedik
Gizli gömütler kazdık yüreklerimize
Hoşça kal eski evim
Yeni bir kışı yaşamaya büyük kente gidiyorum
Biraz soğuk, biraz kasvet ve hüzün bırakıyorum
İlkyazla birlikte birçok sevinç
Ve bol bol çocuk cıvıltısıyla döneceğim sana
Hoşça kal Seydişehir, hoşça kal eski evim
Kız olmuştu gül gibi açan
Sonra gelin oldu allı pullu
Ana oldu rüzgarla yarışan
Derken nine oldu saçında aklar
Zaman yorgun bir nehir gibi
Asmıştı omuzlarından
Geçmiş sulara verdik umutlarımızı
Ne başlangıçtır bu ne son
Geleceğe dağladık yüzümüzü
Bir “ Ankara Hatırası”nda kara çaputa
Tüketmedik sevgilerin zhasını
Akşam gri bır tül gibi iner
Hüzün ve hasretin üzerine
Sokak hazırdır yorgunluğuyla
Gecenin yalnızlığına
Gündüzün unuttuğu bir kadın
Yaşarken binlerce kez aynı geceyi
Gülüşün kalır kapıların ardında
Gün başlar bu ince ve kırılgan çizgide
Ayrılıkların bir saati ve yüzyılı
Bin yıllık destanlarda hep hüznü anlatır
Düşlerle gerçeklerin harman yerinde
Bu şaire henüz hiç kimse yorum yapmadı. İlk yorum yapan sen ol!