Nezdimdeki kutsiyetin nazarımdaki abidesi
Kim susturacak yüreğimde şahlanan sesi
Peydah olurken kem gözlerin anıtlaşan gölgesi
Karanlıktayım sevgili söyle burası neresi
Her yolum yokluğunda çıkmazların şahanesi
Umut surlar ardında sanki alamut kalesi
Olsa keşke zaptını mümkün kılacak bir hilesi
Bitse şu ayrılık yazılsa kavuşmanın bestesi
Şafak söktüren ahtımın aydınlığına açılır mı perdesi
Dolmak üzere bak duamın duyulmayışının senesi
Dün gibi aklımda Tanrıya hitabımın her kelimesi
Senle son buldu olmuyor düşmüyor dilime yenisi
Bitsin bu tutsaklık kırılsın bahtımın altın kafesi
Çare bulmadan bu derde tükenmesin kalemimin nefesi
Gör halimi de insafa gel ey ruhumun candan öte paresi
Neyin cefası bu zulüm hangi günahın ömrüme hibesi
Bitmeyen paranoyaların ütopyalanan ertesi
Bir ben mi kaldım edebiyatın şairane delisi
Hayat ne garip değil mi sanki hokkabaz sahnesi
Avutuyor işte bir şekilde uyutuyor herkesi
Kalmadı vakardan eser gururun yok tekbir limesi
Namert sevdalar revaçta mertliğin okunmuyor esamesi
Her gece kulağımda çınlayan avuntularımın ninnisi
Gel artık yeter şu gönlümün biricik efendisi
Sabahı beklerken bitmiyor ıssızlığımın gecesi
İçimi titretmedi böyle gelip geçtide nicesi
Sen gibi düşmedi kimseye şiirlerimin hecesi
Elinde hükmümün kaderimi payidar edecek kaşesi
Depreşen isyanlarımın yaklaşırken darbesi
Düşse gönlüm viran kime kalır tahtının hissesi
Namlunun ucunda dururken vuslatın senzede ensesi
Yok mu insafın ey yar yok mu derdimin çaresi
Kayıt Tarihi : 19.8.2019 19:48:00





© Bu şiirin her türlü telif hakkı şairin kendisine ve / veya temsilcilerine aittir.

Bu şiire henüz hiç kimse yorum yapmadı. İlk yorum yapan sen ol!