Gönül gözü tok olanda tenin nesi var,
Ruhun doygunluğu en büyük hasılat;
Fani beden değil, sirettir aranan,
Gerçek huzur kalpte, dünya hep zarardır.
Tok olan nefsine kılıcını çalar,
Şehvetin fırtınası önünde solar;
Endam gelip geçer, suret de yitirir,
Kişinin onuru ruhunda hep kalır.
Doymayan göz daima hep kıtlık görür,
Tok olan bakışı Hak yoluna yürür;
Boş olan cismine, içi zengin ruha,
Gerçek aşkı bulan, onu da korur.
Tok olanın yolu daima dosdoğru,
Ruhun aynasında parlayan bir nuru;
Vücut bir kafestir, ruh ise bir kuştur,
Nefsi esir eden, sonunda hüsrandır.
Gönlü tok bilmez ki geçici hevesi,
Süsten, gösterişten kaçar her nefesi;
İhtirası yenen, hürriyete kavuşur,
Makamı yükselir, dinlenir her sesi.
Tok olan bilir ki, her şey bir emanet,
Tenin cazibesi kuru bir zilliyet;
Bakışı süzülür, hikmeti arayan,
Kişiye yakışan, işte budur kanaat.
Gerçek yüceliktir nefsini ezmek,
Geçici güzeli elinin tersiyle itmek;
İnsanın özüdür o tok gözlü olma hali,
Fena bir bakışa dönüp de bakmamaktır.
Tüm bu erdemlerin adı da İman'dır,
Tok gözlü kalplere hakiki bir şan'dır;
Dünya bir misafir, misafirhane fanidir,
Asıl maksat, ebedî saadeti bulandır.
Kayıt Tarihi : 4.12.2025 13:14:00
Şiiri Değerlendir
© Bu şiirin her türlü telif hakkı şairin kendisine ve / veya temsilcilerine aittir.




Bu şiire henüz hiç kimse yorum yapmadı. İlk yorum yapan sen ol!