Gölgelerle Konuşan

Ertuğrul Tamer Hatipoğlu
51

ŞİİR


3

TAKİPÇİ

Gölgelerle Konuşan

Bu nasıl bir yoldur ki,
taşı da yorar, gülü de.
Bir adımda bahar olur,
bir adımda kış çöker yüreğe.

Gülerken ağlar gözler,
kahkahanın içinde sızı.
Ne zaman “tamam” desen,
yeniden başlar bir hüzün fısıltısı.

Tatlıyı sunmaz acısız,
her tebessümde bir iz.
Bir umut eker yüreğine,
sonra geçer, biçer sessiz.

Biter sandığın her düş,
gizlice başka yerden başlar.
Bu dünya dediğin masal değil,
biraz gerçek, biraz yalanla yaşar.

Ve insan dediğin yolcu,
kendi gölgesinden kaçan.
Her adımda biraz eksik,
her durakta biraz yanan.

Kimi sevdayla yanar,
kimi hasretle donmuş.
Bir yüz güler uzaktan,
bir yüz sanki hep suskun kalmış.

Aynalarda kendini arar,
bazen bulur, bazen silinir.
Bir soru düşer gecelere:
“Bu hayat, bize neyi fısıldar, neyi gizler, neyi bilir?”

Göğe bakar, yıldız sayar,
bir dilek tutar usulca.
Ama bilir, dilekler de yorgun artık,
tutunacak dal arar sonsuzlukta.

Zaman dediğin nedir ki,
geçerken iz bırakmaz çoğu.
Bir bakmışsın çocukluğun
bir avuç toz olmuş avuçta.

Anılar küser insana,
hatırladıkça silinir gibi.
Bir ses çınlar uzaklardan,
ama kimin sesi, belli değil ki…

Yollar uzar, gölgeler büyür,
gece susar, kalp konuşur.
Ne kadar kaçsan da kendinden,
içinde bir yara hep dolaşır.

Sevda desen, yarım kalır,
vedalar ezber olur sonunda.
Bu dünya, ah bu dünya…
Seveni sınar, seveni yorar sonunda.

Ertuğrul Tamer Hatipoğlu
Kayıt Tarihi : 6.4.2025 21:15:00
Yıldız Yıldız Yıldız Yıldız Yıldız Şiiri Değerlendir
Yorumunuz 5 dakika içinde sitede görüntülenecektir.

Bu şiire henüz hiç kimse yorum yapmadı. İlk yorum yapan sen ol!